Gönül Sultanları.com >  Evliya Nasihatleri > Seven, sevdiğine itaat eder > Çok hastalığı vardı
Çok hastalığı vardı
Ebül Abbas Mürsi’nin yaşlılık döneminde,
Tam oniki hastalık var idi bedeninde.

Mesela basur ile, böbreğinde taş vardı.
İkisi de, çok zaman acı, ağrı yapardı.

Buna rağmen o yine, meclisini kurarak,
Yapardı sohbetini bunlara katlanarak.

Şiddetli olsa bile, sabredip inlemezdi.
Kimse onda hastalık olduğunu bilmezdi.

Elem ve ızdırabı çok şiddetlendiğinde,
Yüzü kızarıyordu olmayarak elinde.

Yine belli etmeyip kimseye bu derdini,
Yapardı aksatmadan, her günkü sohbetini.

Derdi: (Kendi arzumla bu dersi yapmıyorum.
Bilakis, bu hususta emir olunuyorum.

Bana ilham oldu ki: Eğer bu bilgileri,
Herkese anlatmazsan, alırız senden geri.

Bu manevi emirle, ben sohbet ediyorum.
Bu yüzden sohbetime devam edin diyorum.

Ve lakin bulursanız daha tatlı bir kaynak,
O menbaa koşunuz, burayı bırakarak.)

Her kim, ziyaretine gelseydi ahbabından,
Memnun bir vaziyette ayrılırdı yanından.

Sıkıntılı bir kimse, görse idi yüzünü,
Bir anda unuturdu cümle üzüntüsünü.

Çünkü İslam ahlakı, tevazu, hayâ, edep,
Ve bütün güzel huylar, bulunurdu onda hep.

Yanına biri gelse, pek çok ilgilenirdi,
Gidince de, ardından, ona dua ederdi.

Derdi: (Dua edince birinin gıyabında,
O dua kabul olur Hak teâlâ katında.)

Bakmazdı insanların zahiri hallerine.
Yalnız nazar ederdi niyet ve kalblerine.

Nasıl net görünürse, cam şişede, mürekkep,
O da, öyle görürdü herkesin kalbini hep.

Zahirlerine göre yapmayıp muamele,
Kalblerine bakarak, ederdi mukabele.

Zahid görünüşünde kimseler gelse, fakat,
Çoğu zaman onlara, etmezdi hiç iltifat.

Bazen de görünüşte günahkârlar gelirdi.
O, iltifat eder ve yakınlık gösterirdi.

Çünkü birincilerin, bakarak kalblerine,
Mağrur olmuş görürdü onları, hallerine.

Lakin ikincilere, edince kalben nazar,
Görüyordu onlarda, bir kırıklık, inkisar.

Bunların, günahlardan ötürü nadimliği,
Onların gururundan, gelirdi daha iyi.

Talebeden biri de, sohbete gelmez oldu.
Onu yolda görünce, çağırıp bunu sordu.

O ise cevabında dedi ki: (Ey efendim!
Yetiştiğimi görüp, bir daha da gelmedim.)

Buyurdu ki: (Bu yolda yetiştiğini sanmak,
Hiç yetişmediğinin işaretidir ancak.

Olgunlaşmadığını zannetse biri ise,
Demek ki, olgunlaşma yolundadır o kimse.)

www.gonulsultanlari.com