Gönül Sultanları.com >  Evliya Nasihatleri > Ey insanlar, hayâ edin Allah'tan > Şaraplar sirke oldu
Şaraplar sirke oldu
Abdullah El Yuneyni, büyük alimlerdendir
Söz ve nasihatları, kalblere hayat verir.

Binyüzotuzaltı’da dünyaya gelen bu zat,
Seksen yaşına yakın, eyledi Hakk’a vuslat.

Bir gün dereye indi, abdest almak üzere.
Bir nasrani, katırla geliverdi o yere.

Katır, şarap yüklüydü, köprüyü geçiyorken,
Hayvan ürküp, yükleri üstünden attı birden.

Abdullah el Yuneyni, görüp bu hadiseyi,
Yardım etmesi için, çağırdı bir kimseyi.

İkisi beraberce, koştular ona hemen.
Yükleri, o katıra yüklediler tamamen.

Nasrani duygulanıp, sevindi gayet buna.
Teşekkür eyleyerek, devam etti yoluna.

O yardım eden ise, düşündü ki o saat:
Ne için yardım etti kâfire bu veli zat?

Takib etti ardından nasraniyi gizlice.
Ki, acep şarapları ne yapacak gidince?

Nasrani, katırıyla gitti bir yere kadar.
Bir şarap dükkanının önünde kıldı karar.

Meğer satmak üzere getirmiş o onları.
İndirdi şarap yüklü bildiği bidonları.

Ve lakin o şarapçı, bağırdı ki pür telaş:
(Ben şarap istemiştim, sirke değil arkadaş!)

Nasrani de şaşırıp, hayret etti o anda.
Baktı ki, hakikaten sirke var her bidonda.

Dedi: (Bunlar şaraptı, sirke olmuş, çok hayret.)
O anda kendisine, geldi birden hidayet.

Katırını bağlayıp, döndü hemen geriye.
Geldi hem ağlayarak, bu mübarek veliye.

Ellerini öperek o İslam büyüğünün,
Müslüman olmak ile, şereflendi aynı gün.

Yine bu mübarek zat, bir Cuma sabahında,
Cuma namazı için, gusletti dergahında.

Cumayı kıldırarak, çağırdı müezzini.
Dedi: (Sen bilir misin cenaze hizmetini?)

O, (Bilirim) deyince, buyurdu: (Öyle ise,
Yarın vefat edersem, sen hizmet eyle bize.)

Bir şeyler sezer oldu müezzin bu sözlerden.
Dedi: (Hizmetindeyiz efendim biz cümleten.)

Camiden ayrılarak sonra bu büyük veli,
Bir ağacın altında, topladı talebeyi.

Uzun sohbet eyleyip buyurdu ki bu kere:
(Beni, vefat edersem defnediniz şu yere.)

Ertesi gün mescitte, o sabah namazını,
Kıldırıp, uzun yaptı dua ve niyazını.

Sonra kıbleye dönüp, başını eğdi öne.
Cemaat beklerdi ki, birazdan kalkar yine.

Ve lakin kalkmayınca yerinden o bir saat,
Baktılar, vefat etmiş yerinde o büyük zat.

Müezzin, hatırlayıp dünkü vasıyetini,
Yaptı hep ağlayarak cenaze hizmetini.

Ve yine defnettiler vasıyeti üzere,
Gösterdiği ağacın altındaki o yere.

www.gonulsultanlari.com