Gönül Sultanları.com >  Evliya Nasihatleri > Dünyaya oyun için gelmedik > Yardıma koşardı
Yardıma koşardı
Ubeydullah-ı Ahrar, üstadına az hizmet,
Ederek almış idi, ondan mutlak icazet.

Üç ay gibi zamanda, işinin bittiğini,
Görüp, Yakub Çerhi’den sordular hikmetini.

Buyurdu: (Onun gibi gelseydi her kim şayet,
Onlar da, böyle çabuk alırlardı icazet.

Yağını, fitilini hazırlamış o kişi.
Biz, yalnız yakmak için, verdik ona ateşi.)

Üç ay hizmet edince, kalbine nurlar doldu.
Yirmidokuz yaşında, veliyyi kâmil oldu.

Üstadından ayrılıp, döndü memleketine.
Ziraatle uğraşıp, çok mal girdi eline.

O kadar bereketli oldu ki mahsulleri,
Binüçyüzden ziyade var idi çiftlikleri.

Amele çalışırdı herbirinde üçer bin.
Her çiftliğe, ayrıca vekiller etti tayin.

Anbarına giren şey, çok bereketlenirdi.
Bir yılda, sekizyüz bin batman uşur verirdi.

Bu kadar zengin iken Ubeydullah-ı Ahrar,
Kalbinde, mal sevgisi yok idi zerre kadar.

Herkese, o kadar çok yapardı ki bol ihsan,
Onun yaptığı gibi, yapamazdı her insan.

Rahat etmesi için, kendisinden gayrisi,
Her türlü meşakkati, yüklenirdi kendisi.

Tanıdık tanımadık, dost düşman ayırmadan,
Herkesin yardımına, koşuyordu durmadan.

Öyle fazla idi ki yardımı fakirlere,
İyilik ve ihsanı, destan oldu dillere.

Derdi ki: (Tasavvufla, yoktu benim bir ilgim.
Yoktu hem evliyalık hususunda bir bilgim.

Tasavvuf kitabı da, okumuş değilim hiç.
Yoktu başka hasletim, sadece bir şey hariç.

Hak teâlâ, bir haslet ihsan etmiş ki bana,
Koşardım darda kalan kulların yardımına.

Ayırmazdım dost-düşman, hatta kâfir-Müslüman.
Herkese hizmet için, can atardım her zaman.

Bu huyum sebebiyle, lütfetti Hak teâlâ,
Tasavvufta derecem, herkesten oldu a’la

Çok severim hizmeti, budur yaratılışım.
Mesela medresede vardı üç arkadaşım.

Hasta oldu üçü de, kaybedip sıhhatini.
Ben aldım üzerime, onların hizmetini.

Sonra, hastalıkları bana etti sirayet.
Buna rağmen, severek yapardım yine hizmet.

Zira bu iş, katiyen değil benim elimde.
Yardım etme hasleti, mevcuttur hilkatimde.)

www.gonulsultanlari.com