Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Ruhunuzuna acıyın, ona da gıdasını verin > Zinnire Hatun
Zinnire Hatun
Ebu cehil katmerli öfkeler içindeydi.
Yeni Müslüman olan birini işitmeyegörsün, derhal koşup caydırmaya çalışırdı onu bir yolla.

Eğer zenginse;
- Seni batırır, servetini yok ederiz! derdi.

İtibarlı biriyse;
- Seni rezil eder, halkın içine çıkamaz hale getiririz! gibi şeyler söyleyerek korkuturdu.

Ya fakir ve köle ise?
Onlar için yapacak tek iş vardı:
İşkence!

Nitekim kölelerden Zinnire Hatun iman edince deliye döndüler.
- “Yahu bu kölelere de ne oluyor? Bizden izinsiz nasıl din değiştirebiliyorlar?” diyorlardı.

Kesin karar aldılar:
- Bu suçu kim işlerse, en ağır cezaya çarptırılacaktır!

Ve işkenceler başladı.
Tüyler ürperten eza ve cefalar.

Bu masumlardan biri de Zinnire Hatundu “radıyallahü teâlâ anha”.

Ebu Cehil, bir gün parmaklarını garibin gırtlağına bir kerpeten gibi geçirmiş, bütün hiddetiyle bağırıyordu:
- Muhammed’in dininden dön!
- Hayır!

- Lat ve Uzza’ya inan!
- Hayır!

Ve “Kelime-i tevhidi” haykırdı:
- La ilahe illallah Muhammedün Resulullah!

Ancak işkenceler sonunda iki gözünü de kaybetti mübarek hatun “radıyallahü teâlâ anha”.

Ebu Cehil, sırıtarak yaklaştı hemen:
- Bak gördün mü? Lat ve Uzza’yı inkâr ettin. Onlar da senin gözlerini kör ettiler.

Zinnire hatun “radıyallahü teâlâ anha” feryat etti:
- Hayır! Hayır! O putların, ne kendilerine faydaları olur, ne de başkasına zararları.

Ve ekledi:
- Ama benim Rabbim, gözümün nurunu iade etmeye kadirdir.

Cenâb-ı Hak mahcup etmedi Onu.
İki gözü de açıldı hemen.

Zinnire hatun, gözyaşları içinde kapandı şükür secdesine.

Ya müşrikler?
Onların kalbleri mühürlüydü.

- “Bu da sihir!” deyip, geçtiler yine.

www.gonulsultanlari.com