Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Gençlik çağı, kazanç zamanıdır > Canımız üzüm ister
Canımız üzüm ister
Bursa Evliyalarından bir mübarek zat var.
Üftade hazretleri "rahmetullahi aleyh".
O, bir kış gecesi, talebesiyle sohbet etmektedir.

Bir ara keser sohbeti.
- Evlatlar! buyurur, canımız üzüm ister. Kim bulup da getirir?

Talebeler şaşkınca birbirlerine bakar.
Öyle ya, vakit gecenin bir yarısıdır.

Yerlerde bir metre kar. Hem şiddetli tipi var. Şu anda imkansızdır.
Yani talebeler böyle düşünür.

Ama biri hariç.
Aziz Mahmud "rahmetullahi aleyh".

O, böyle düşünmez.
- Madem ki hocam istedi, elbette bulmalıyız, der.

Fırlar ayağa.
- Baş üstüne hocam! derhal bulup getireyim, der.

Üftade hazretleri çok memnun olur.
- Peki evladım, git getir, buyurur.

Diğerleri hayret içindedirler.
- Nerden bulup getirecek? derler.

O, takar sepeti koluna, düşer bağ yoluna.
Çekirgede onların bir üzüm bağları vardır.

Kar tipi dinlemez, oraya varır.
Şöyle bir bakar.

Her taraf bembeyaz kar.
Asmalar kar altında kalmıştır.

Ama neresinde?
Bismillah! deyip rastgele bir yer açar.

Alttan salkım salkım üzümler çıkar.
“Bu, hocamın kerameti” der, doldurur sepeti.

Sonra, omuzlar onu, düşer yola.
Kar, soğuk, karanlık vız gelir ona.

Çünkü az sonra, dergaha varacak, hocasının duasını alacaktır.
Bu, en büyük kazançtır.

Derken bir çukur çıkar ününe.
Adımını atar atmaz düşer içine.

Derindir de.
Eyvah, şimdi ne yapacaktır?

Çaresiz kalan ne yaparsa, onu yapar.
“Ya Rabbi! Hocamın hürmetine beni kurtar!” diye yalvarır.

O anda bir ihtiyar belirir.
Elini uzatıp, yukarı çeker.

Çıkınca, göremez onu bir daha
Sepeti omuzlayıp, varır dergaha.

Kardan adam gibi girer içeri.
Üftade hazretleri sorar:

- Seni kim çıkardı o çukurdan?

Büker boynunu.
- Bilmiyorum, der.

Mübarek zat;
- O Hızır’dı, buyurur.

Ve ilave eder:
“Benim maksadım üzüm değildi; benim sözüme mi? üzüme mi? kıymet veriyorsunuz onu anlamaktı.”

Sonra ona öyle bir dua eder ki,
o Aziz Mahmud, “Aziz Mahmud Hüdayi hazretleri” olur.

www.gonulsultanlari.com