Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > İki şeyi unut, iki şeyi de hiç unutma > Muvaffak olmak için
Muvaffak olmak için
Büyük İslam alimi ve şanı yüksek bir Veli.
Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri "kuddise sirruh".
Derslerinde imanı anlatırdı ekseri.

Sohbetlerinde sık sık:
- Allah, bir kula iman vermişse, ona her şeyi vermiştir. Eğer iman vermemişse, hiçbir şey vermemiştir, derdi.

Bir gün de;
- Ey cemaat! Muvaffak olmanın sırrı, günah işlememektir. Çünkü günah işleyene Allah yardım etmez, buyurdu.

Ve şu menkıbeyi anlattı:

Bir gün hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh”, ordu tertib eder.
Cihada sevk eder.

Ordu komutanı Sad bin Ebi Vakkas’tır “radıyallahü teâlâ anh”.
Ancak düşman çok güçlüdür.

Bunun için, kazanmak güçtür.
Halife, bir mektup yazar, gönderir komutana:

Mektupta;
- Ya Sad! Düşmandan korkma. Allah’tan kork. Askerin arasında günah işleyen varsa, at onu ordudan. Yoksa sana imdad-ı ilahi erişmez, buyurur.

Suçlu benim

Bir gün de;
Bizzat hazret-i Ömer, bir kaleyi muhasara eder.

Ama kale düşmez.
Uğraşırlar, didinirler.

Yine düşüremezler.
Sonunda hazret-i Ömer gadaba gelir.

Toplar askerini huzuruna.
- Ey gaziler! Der. Bu kale, çoktan düşmeliydi. Düşmediğine göre, aramızda muhakkak bir günah işleyen var. Her kim ise, vazgeçsin o günahtan!

Gaziler çok üzülür.
Hatta ağlaşırlar.

Herbiri kendinde arar bu hatayı.
Nihayet erlerden biri öne çıkar ve;

- Suçlu benim! der.

Sorar halife:
- Ne günah işledin?
- Bu gece teheccüde kalkmıştım. Karanlıkta misvakımı bulamadım. Misvaksız aldığım abdestle namaz kıldım. Lütfen affedin.

Hazret-i Ömer;
- Peki evladım! der. Tövbe et. Bir daha terk etme bu sünneti.

Mücahit er;
- Baş üstüne! der. Tövbe eder.

Sonra mı?
İlk hücumda kale düşer.
Hem de hiç zorlanmadan.

www.gonulsultanlari.com