Bağdat Evliyasından Hidayetullah Erbili hazretlerine "rahmetullahi aleyh", bir gün bazı sevdikleri gelip;
- Efendim, insana sıkıntıların gelmesine sebep nedir? diye sordular.
Cevabında;
- Her sıkıntıya sebep, “günah işlemek”tir, buyurdu.
Sordular:
- Çaresi nedir efendim?
- Pişman olup, istiğfar eylemektir.
Sordular yine:
- Günah işlemeye sebep nedir hocam?
- Kibirdir. Her günahın altını biraz kazırsanız, “Kibir” çıkar altından. Kibir de nefsin sıfatıdır. Öyleyse her şeyden önce nefsimizi kırmamız lazım.
- Nefis nasıl kırılır ki efendim?
- Çok kolay. İstemediği şeyleri yapacaksınız. Mesela nefs kimseye danışmak istemez. “Ben bilirim” der. İşlerinizde istişare ederseniz, kırılır nefsiniz. Yolda bir mümine rastlarsanız, önce siz selam verin. Ve müsafeha için, önce siz uzatın elinizi.
Ve ekledi:
- Gücendiğiniz kimseden, önce siz özür dileyin. Bir ihtilafta, karşı tarafa; “Sen haklısın!” deyin. Öfkelenmeyin, sabredin. Bütün bunlar, nefsi kıran şeylerdir.
Üç nasihat
Bir gün de sevdiği bir genç gelip nasihat istedi bu zattan.
Ona sevgiyle bakıp;
- Sana üç nasihatım var, buyurdu. Bunlara, ömrün boyunca riayet etmeni istiyorum.
Delikanlı;
- Baş üstüne efendim, dedi. Buyurun lütfen.
- Birincisi, parayı sevme evladım . Paran cebinde olsun, kalbinde değil. Kalbde para sevgisinin olup olmamasının işareti nedir biliyor musun?
- Nedir efendim?
- Parayı kazanınca sevinmemek, kaybedince de üzülmemektir.
Rica etti:
- İkinci nasihatınız efendim?
- İkincisi, öyle hayat sür ki, hiç kimse senin yüzünden Cehenneme girmesin. Yani seni örnek alıp da bir günah işlemesinler. Üçüncüsü de, yanına üzülerek gelen herkes, neşe ile, gülerek ayrılsın yanından.
Başarının sırrı
Bir gün de sevdiklerine;
- Kardeşlerim, günahların neticesi olan azaplardan kurtulmak için tövbe istiğfar etmelidir, buyurdu. Hiç kimsenin kalbini kırmayın. Zira büyük günahtır. Ayrıca kalb kırmanın kapısı açılınca küfre girilir. Yani küfrün hemen yanında kalb kırmak vardır.
Ve ilave etti:
- Bu devirde muvaffak olmanın sırrı, iki şeydir.
Sordular:
- Onlar nedir efendim?
- Biri “sabretmek”, diğeri “güler yüzlü olmak”tır, buyurdu.
Ve şöyle bitirdi:
- Mertlik, herkesle iyi geçinmektir.
|