Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Yedi deryada yıkasalar temiz olmaz > Zikir, hatırlamaktır
Zikir, hatırlamaktır
İstanbul’da medfun bulunan Evliyadan Mahmud Çelebi hazretlerine "rahmetullahi aleyh", bir gün bazı sevdikleri gelerek;
- Efendim, zikir nedir? diye sordular.

Cevabında;
- “Zikir”, anmak, yani hatırlamak demektir, buyurdu. İnsan kimi çok severse onu çok anar, onu hatırlar, değil mi?
- Evet efendim öyledir.

- Yani ister ki, hep ondan konuşulsun. Sevdiğinden bahsetmek hoşuna gider, öyle değil mi?
- Doğru efendim.

- Bu, zaten her insanın tabiatında vardır. Şimdi bir Müslüman, “Allah” varken başka şeylerden bahsederse, yakışık alır mı? Kendisini yoktan var eden, varlıkta durduran, tehlikelerden koruyan, her türlü nimeti gönderen, sonsuz kudret sahibi “yüce Allah”ı anmak varken, nasıl olur da başka şeylerden bahsedilir?

Dünya nedir?

Bir gün de bazı gençler bu zata gelip;
- Efendim, dünya hep kötüleniyor. Dünyayı terk edin! deniyor. Bu ne demektir? diye sordular.

Cevabında;
- Dünyayı terk etmekten maksat, sevgisini gönülden çıkarmaktır, buyurdu.

Ve ekledi:
- Kötü olan, dünyayı sevmektir. Ona gönül bağlamaktır. Bir kalbde ya “Allah sevgisi” vardır, ya da “dünya sevgisi”. İkisine birden yer yoktur orada.

Şöyle devam etti:
- Mesela bir kap düşünün. Bu kapta ya “Su” vardır, ya da “Hava”, öyle değil mi?
- Evet efendim.

- Aynı anda ikisi birden bulunabilir mi?
- Bulunamaz efendim.

- İşte kalb de öyledir. Orada iki sevgi bir arada bulunamaz. Ama kalb, Allah’a mahsustur. Onda yalnız “Allah sevgisi” olmalıdır. Oraya dünya sevgisinin girmesi neye benzer biliyor musunuz?
- Neye benzer hocam?

- Ağzına kadar dolu olan bir “çöp kovası”nı, evin tertemiz misafir odasının ortasına devirmeye benzer.

Şöyle bitirdi:
- Paranın yeri ceptir, cüzdandır, ama asla kalb değildir.

www.gonulsultanlari.com