Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Fıkıh, lehine ve aleyhine olanı bilmektir > Kimseden bir şey istemeyin!
Kimseden bir şey istemeyin!
İran’da, Bedahşa’nın Keşm kasabasında medfun olan Muhammed Haşim-i Keşmi hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir sohbetinde;
- İnsanlardan bir şey istemeyin! buyurdu. Başkasına el açıp bir şey isteyen, bizden değildir.

Ve ekledi:
- Almayı değil, vermeyi düşünün. Vermeye alışın. Vermek güzel şeydir.

Sordular:
- Verecek bir şeyimiz yoksa efendim?
- Bir tatlı sözünüz, bir güler yüzünüz de mi yok? Hiç olmazsa bir tebessüm edin, teselli verin, ferahlatın insanları.

Dört şey sorulacak

Bir gün de;
- Her Müslümana, ölünce dört şey sorulacak, buyurdu.

- Onlar nedir efendim? dediler.
- Vücudunu nerede eskittiği, vaktini nerede harcadığı, ilmini nerede kullandığı, parayı nereden kazanıp, nereye sarfettiği.

- Bunlar herkese mi sorulacak efendim?
- Evet. Bu suallerin cevaplarını şimdiden hazırlayalım. Yoksa çok sıkıntı çekeriz ahirette.

Haram, ateş gibidir

Bir gün de;
- Hiç kimsenin kalbini kırmayın, buyurdu. “Kalb kırmak”, haramdır çünkü.

Şöyle devam etti:
- Hatta küfürden sonra en büyük günah, kalb kırmaktır ki, helallık alınmazsa, cezası Cehennemde yanmaktır.

Ve ekledi:
- Büyüklerimiz; “Haram, ateş gibidir” buyuruyor. Ateş deyip geçmeyin. Elinizi az sokun ateşe. O zaman anlarsınız ateşin ne olduğunu. Hem sonra “Cehennem ateşi” çok şiddetlidir. Dünya ateşi, hiç kalır yanında.

Ve izah etti:
- Cehennemden dünyaya bir “kıvılcım” gelse, onun hararetinden bu dünya yanar, yok olur. Aklı olan, bile bile kendini ateşe atar mı hiç?

- Atmaz tabii efendim, dediler.

- Öyleyse kaçının her günahtan. Aklı olan, İslamiyet’e uyar. Böylece dünyada da rahat eder ahirette de.


www.gonulsultanlari.com