Büyük alim ve velilerden Fahreddin-i Razi hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir gün, birkaç sevdiğiyle bir araya gelmişti. 
 
Onlara bir müddet muhabbetle baktıktan sonra; 
- Şu anda çok sevinçliyim, buyurdu. 
- Neden efendim? dediler. 
 
- Size sevgiyle baktım. Günahlarım affoldu, onun için sevinçliyim. Bir mümin, bir müminin yüzüne “Allah için” sevgiyle bakarsa, cenâb-ı Hak onun bütün günahlarını affediyor, buyurdu. 
 
Bunlar Peygamber midir? 
 
Sonra şunu anlattı: 
 
Mahşerde, güneş bir mızrak boyu alçalacak. 
Herkes buram buram ter dökerken, bir grup insanlar, Arş-ı âlâ altında gölgelenecekler. 
 
Mahşer halkı meleklere soracak: 
- Bunlar Peygamber midir? 
- Hayır, diyecekler. 
 
- Evliya mıdır? 
- Hayır. 
 
- Ya kimdir bunlar? 
- Bunlar, ahir zaman ümmetinden olup, birbirlerini Allah için seven Müslümanlardır. 
 
Şöyle bitirdi: 
- Allah için olan sevgide birlik vardır, bereket vardır, kuvvet vardır, başarı vardır, her iyilik vardır. 
 
Altından kıymetli şey 
 
Sohbetin sonunda; 
- Size “Altın”dan daha kıymetli bir şeyi haber vereyim mi? diye sordu. 
 
Cevaben; 
- Merak ettik efendim, o nedir? dediler. 
- Dua almaktır, buyurdu. 
 
Şaşırdılar: 
- Dua almak mı efendim? 
 
- Evet. İnsanlardan altın istemeyin, ama dua isteyin. Çünkü altın biter, ama dua bitmez. Onun için dua almaya bakın. Bu dualar, tonlarca altına bedel olur ilerde. 
 
- Peki efendim, kimden dua isteyelim? dediler. 
- Önce anne babanızdan, sonra herkesten.
   |