Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Dinimizin emirleri kolaydır > İşte böyle gelir
İşte böyle gelir
Ali Semerkandi hazretleri "rahmetullahi aleyh", İsfehan”da dünyaya gelir.
Ankara”nın Çamlıdere nahiyesinde yaşar.

Hem alim, hem Evliyadır.
Soyu, hazret-i Ömer’e “radıyallahü anh” dayanır.

Kudüs, Mekke, Medine’yi, Semerkant, Şam ve Irak’ı dolaşır.
En son Çamlıdere’ye varır.

Mübarek kabri de buradadır.
Vefat ettiğinde yüzotuz yaşlarındadır.

Mescid-i Haram’da nice yıllar imamlık yapar.
Manevi bir işaretle Medine’ye hicret eder.

Resulullah efendimiz aleyhisselamın Ravdasında, yedi yıl türbedarlık yapar.

Ve bir gece, hazret-i Fatıma validemizi “radıyallahü anhâ” görür rüyada.

Hazret-i Fatıma, kendisine,
- Hemen Resulün huzuruna koş! buyurur. Seni, manevi evlatlığa alacak.

Bu emirle Ravda’ya koşar.
İki diz üzerine oturup beklemeye başlar.

Bir sevinç, bir heyecan sarmışken içini, işitir o Serverin “sallallahü aleyhi ve sellem” mübarek sesini.
- Ya Ali! Seni manevi evlatlığa kabul ettim. Öyle bir beldeye yerleş ki, ahalisi fakir olsun. Fakirlik sebebiyle bana gelemeyenler, sana gelsinler. Sana olan ziyareti, bana yapılmış kabul ederim.

Sevincinden ağlar, gözyaşı döker.
Artık emri almıştır.
Ravdadan ayrılır, yollara düşer.

Resulullah efendimizin tarif ettiği o yeri arar.
Nihayet Alanya denen yere varır.
Görür ki, deniz kenarında genç biri oturmuş ağlamaktadır.

Gence sorar:
- Evlat niçin ağlıyorsun?

Delikanlı dönüp bakar ki, nur yüzlü bir kimse.

Der ki:
- İncimi düşürdüm denize.

Büyük Veli;
- Üzülme oğlum, der. Dünya malı değil mi, yerine gelir.

- Amca denize düşürdüm. Nasıl geri gelir?

Ali Semerkandi hazretleri döner denize;
“Ey balıklar!” diye seslenir. “O inciyi bulup getirin bize!”

Binlerce balık, harekete geçer birden.

Ve az sonra;
Ağızlarında birer "İnci", çıkarlar denizin dibinden.
Büyük Veli, birinin ağzından bir "İnci" alıp adama verir.

Buyurur ki:
- “İşte böyle gelir”.

www.gonulsultanlari.com