Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Bir zaman bizi azcık sevmişti > Bütün ümitler sizdedir
Bütün ümitler sizdedir
Bir zamanlar Irak’ta iki kabile vardı.
"Berzenciler" ve "Hayderiler".

Bir zaman, aralarına bir husumet girdi bunların.
Sonra iş büyüyüp, "savaş"a kadar gitti.

Nice sözü geçen, itibarlı kimseler girdiler araya.
Fayda etmedi.

Çaresizdiler.
Nihayet biri çıkıp;

- Bu işi ancak Nehri’de “Seyyid Taha hazretleri” çözer, dedi onlara.
Derhal bir heyet gitti Nehri’ye.

Durumu arz edip Seyyid Taha hazretlerine;
- İşte hâl vaziyet böyledir, dediler. Şu an iki kabile savaşmak üzeredir. Ve bütün ümit sizdedir.

Bunu halletmek, hem dini bir vazifeydi.
Hem de insani bir görev.

Kabul edip, onlarla birlikte Irak’a gitti mübarek zat.
Hadise mahalline yaklaşırken neredeyse savaş başlamak üzereydi.

Ama o geldi.
Fitne fesat sona erdi.

Zira iki taraf da çok seviyorlardı bu büyük Veliyi.
Onu hürmetle karşıladılar.

Barışıp anlaştılar.

Seyyidleri üzme sakın!

Bir gün de, seyyidlerden iki kişi, katırlarına bir sürü hediyeler yükleyip Irak’tan yola çıktılar.
Nehri’ye gidiyorlardı.

Seyyid Taha-yı Hakkari hazretlerini ziyaret edip, hediye sunacaklardı.
Lakin yolda Musa Bey adında bir zalim durdurdu onları.

Katırları, yükleriyle birlikte gasbetti.
İki seyyid çok üzüldüler.

Gelip hadiseyi Seyyid Taha hazretlerine naklettiler.
O da çok üzüldü.

Ve haber gönderdi o zalime:
- Üzdüğün kişiler, Peygamber evladıdır. Üzme onları! Yükler senin olsun. Ama iade et katırları.

Musa Bey, bu haberi aldı.
Ama hiç aldırmadı.

Seyyid Taha hazretleri, başka biriyle haber saldı yine.
O, tınmadı bile.

Büyük Veli çok üzüldü bu hale.

Hiddetle;
- "Cuma gecesi gelsin de o vermesin görelim" buyurdu.

Cuma gecesi, Nehri'den, talebeler gidip, neticeyi öğrenmek için nöbet beklediler.
Musa bey, yatak odasına girip yatağına uzanırken, midesine bir ağrı girerek. "Karnım!.. karnım!.." diye bağırarak can verdi.

Sabaha çıkamadı.

www.gonulsultanlari.com