Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Sen Allah'a ne dedin? > Ankara’da genç bir alim var
Ankara’da genç bir alim var
Hamid-i Aksarayi hazretleri ”rahmetullahi aleyh“, Kayseri’de yaşıyordu.
Oranın insanına ilim, hikmet saçıyordu.

Bir gün emretti bir talebesine:
- Ankara’da, Numan adında genç bir alim var. Onu bul, buraya davet eyle!

Talebe;
- Baş üstüne efendim, dedi.

Ve o gün gitti Ankara’ya.
O alimi bulup, hocasının emrini bildirdi kendisine.

"Numan", zahiri ilimleri bitirmişti.
Çok memnun oldu bu davete.

İkisi birlikte Kayseri’ye döndüler.
Ancak genç Numan, “kendisini çağıran zatı” çok merak ediyordu.

"Kurban Bayramı" günü, nihayet vardı huzuruna.
Hamid-i Aksarayi hazretleri, çok sevdi onu.

Bu yüzden, "Bayram" diye hitab etti kendisine.
İşte bu "Numan", yetişip, "Hacı Bayram-ı veli" oldu.

Kendisini gizlerdi

Hamid-i Aksarayi hazretleri ”rahmetullahi aleyh“, Bursa’da, insanlardan gizlerdi kendini.

"Halk" içinde "Hak" ile olurdu çok zaman.

Dağlardan merkebiyle odun getiriyor, pişirdiği ekmekleri bir küfeye doldurup, "Somun! Somun!" diye bağırıp satıyordu sokaklarda.

Onun sesini duyanlar koşar, kapışırdı ekmeklerini.
Zira bir başkaydı o ekmeklerin lezzeti.

İşte bu büyük Veli;
- "Somun! somun!" diye bağırıp ekmek sattığından, "Somuncu baba" diye tanındı halk arasında.

Şunu pişirir misiniz?

Ve bir gün…
Somuncu Baba fırından çıkıyordu ki, Emir Sultan ile karşılaştı kapıda.

Emir Sultan, elindeki çömleği uzatıp rica etti:
- Lütfen şunu pişirir misiniz?

O da;
- Peki, deyip aldı çömleği elinden, sürdü fırına.

Ve çabucak çıkarıp, verdi Ona.
İki dakikada pişmişti.

Emir Sultan şaşırdı böyle çabuk piştiğine.
Eğilip, fırının içine şöyle bir baktı.

Bir de ne görsün.
Hiç ateş yoktu fırının içinde.

www.gonulsultanlari.com