Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Sen Allah'a ne dedin? > Güneş durdu yerinde
Güneş durdu yerinde
Şam şehrinde medfun Evliyadan Seyyid Muslihiddin Efendi ”rahmetullahi aleyh“, bir gün Peygamber efendimiz aleyhisselamdan bahsederken şunu anlattı sevdiklerine:

Peygamber efendimiz bir gün evlerinde otururken hazret-i Ali de “radıyallahü teâlâ anh” yanlarındaydı.

O esnada Cebrail aleyhisselam bir vahiy getirdi.
Efendimiz aleyhisselam, vahyin ağırlığından mübarek başlarını hazret-i Ali’nin dizine koydular.

Vakit, ikindiyle akşam arasıydı.
Ve güneş batana kadar kaldıramadılar başlarını.

Hazret-i Ali ikindiyi kılmamıştı.
Efendimiz aleyhisselamı rahatsız etmemek için de hareket etmiyordu.

İkindi namazını ima ile kılmayı düşündü.
Güneş tam batmak üzereydi ki, Resulullah efendimiz uyanıp sordular:
- Ya Ali, ikindiyi kıldın mı?

- Hayır ya Resulallah!

Efendimiz aleyhisselam üzülüp;
- “Kalk!” buyurdular, “Kıl hemen namazını!”

Ancak namaz kılacak kadar vakit yoktu.
İşte o zaman bir mucize gerçekleşti.

Nasıl mı?

Güneş durdu yerinde.
Bir müddet batmadı.

Hazret-i Ali namazını kılıncaya kadar bekledi onu.
Selam verip namazdan çıkınca, battı birden.

Öbür kolu zayıf kaldı

Bedir cengiydi.
Ensarın gençlerinden hazret-i Muavvez’in “radıyallahü anh“ kolu, bir kılıç darbesiyle koptu ve yere düştü.

Genç sahabi düşen kolunu yerden alarak, koştu Resulullah efendimize.
- Kolum koptu ya Resulallah!

Alemlerin Efendisi “sallallahü aleyhi ve sellem”, kesik kolu yerine bitiştirip dua buyurdular.

Kol bir anda kaynadı.
Hem öyle sağlam oldu ki, öbür kolu zayıf kaldı onun yanında.

Bir anda iyileşti

Yine aynı cenkte;
Hudeyd “radıyallahü anh“ adında bir mücahid de boynundan derince bir yara almıştı. Neredeyse başı kopup düşecekti ki, elleriyle başını tutup koştu Efendimiz aleyhisselama.

Sevgili Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” o gencin başını mübarek elleriyle tutup, yarasını sıvazladılar.

Yara bir anda iyileşti.
Sanki hiç yara almamış gibi oldu.

www.gonulsultanlari.com