Evliyayı kiramın en büyüklerinden Mevlana Halid-i Bağdadi “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Beş vakit kılınan namaz, insanı kötülüklerden alıkor, buyurdu. Ama bir şartla.

Sordular:
- O şart nedir efendim?
- Doğru kılmaktır. İnsanı kötülüklerden uzaklaştırmayan bir namaz, doğru namaz değildir. Görünüşte namazdır. Bununla beraber, doğrusunu yapıncaya kadar, görünüşü yapmayı elden bırakmamalıdır.

Ve ilave etti:
- Büyüklerimiz; (Bir şeyin hepsi yapılamazsa, hepsini de elden kaçırmamalıdır) buyuruyorlar.

Sordular:
- Yani doğru kılamayan da yine kılmalı mı efendim?
- Elbette. Sonsuz ihsan sahibi olan yüce Rabbimiz, görünüşü hakikat olarak kabul edebilir.

- Efendim, bazıları; (Böyle bozuk namaz kılacağına, hiç kılma) diyorlar.
- Çok yanlış. Bu sözü din düşmanları çıkarmıştır. Bu sözün doğrusu; (Böyle bozuk kılacağına doğru kıl) demelidir.

Namazı cemaatle kılın!

Bir gün de bazı gençlere;
- Namazları cemaatle, huşu ve hudu ile kılmalıdır, buyurdu. Çünkü, insanı dünyada ve ahirette felaketlerden, sıkıntılardan kurtaracak ancak namazdır.

Kur’an-ı kerimde mealen; (Müminler herhalde kurtulacaktır. Onlar, namazlarını huşu ile kılanlardır) buyuruldu.

Sohbetine devamla;
- Tehlike, korku bulunan yerde yapılan ibadetin kıymeti kat kat daha çok olur, buyurdu. Gençlerin ibadet etmeleri de, bunun için daha kıymetlidir. Çünkü, nefslerinin kötü isteklerini kırmakta ve ibadet etmek istememesine karşı gelmektedirler.