İslam âlimlerinin en büyüklerinden İmam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün birkaç sevdiğine;
- Allah dostlarını tanımak ve sevmek, Allahü teâlânın nimetlerinin en büyüklerindendir, buyurdu. Bu nimeti kime verirlerse, çok şanslı, pek bahtiyardır.
Sordular:
- Allah dostları kimlerdir efendim?
- Ehl-i sünnet âlimleri, evliyalar bunlardandır.
- Bunları biz de tanıyabilir miyiz efendim?
- Bu, nasip meselesidir kardeşlerim. Büyük zatlardan biri, bu konuda; (Yâ Rabbi! Dostlarını öyle yaptın ki, onları tanıyan sana kavuşuyor ve sana kavuşmayan, onları tanımıyor!) buyurmuştur.
Allah dostlarını incitmeyin!
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim Allah dostlarına düşmanlık etmekten çok sakınınız, buyurdu. Çünkü bu, sonsuz ölüme sürükleyen bir zehirdir. Onları incitmek, sonsuz felaketlere sebep olur.
Ve sordu onlara:
- Allah dostlarından biri ne buyurmuş biliyor musunuz?
- Ne buyurmuş efendim?
- (Yâ Rabbi! Her kimi felakete düşürmek istersen, onu bizim üzerimize atarsın) buyurmuş.
Kötü huylu olmak
Bir gün de kötü ahlaktan sordular bu zata.
- Kötü huylu kişi, parçalanmış testiye benzer, buyurdu. Ne yamanır, ne de eskisi gibi çamur olur.
- Kötü huylu olan nasıl anlaşılır efendim?
- Başkasının kötü huylu olduğunu söyleyip şikayet eden kimsenin, kendisi kötü huyludur.
Allah kimleri sever?
Bir gün de;
- Efendim, Allahü teâlâ hangi kulları çok sever? diye sordular bu mübarek zata.
Buyurdu ki:
- Günah işleyip de tövbe eden ve o tövbesini bozmayan kulunu çok sever. Hatta ona sevgilim der. Alemlerin Rabbi bir kuluna bu kelimeyi derse, o daha ne ister?
|