Evliyayı kiramın en büyüklerinden İmam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiklerine;
- Kardeşlerim, Allahü teâlâ, çok merhametli olan Peygamberine, İslam dinine ve Müslümanlara saldıran kâfirlerle cihad etmeyi, onlara karşı sert davranmayı emrediyor, buyurdu.
Ve bunu açıkladı:
- Bundan anlaşılıyor ki, İslam’ın kıymetini arttırmak için, küfrü ve kâfirleri yani İslam dinine ve Müslümanlara saldıranları aşağı tutmak lazımdır.
Sordular:
- Böyle kâfirlere kıymet verilirse efendim?
- Bunlara kıymet vermek, onları yüksek tutmak, İslamiyet’i ve Müslümanları kötülemek ve aşağılamak olur.
- Kâfirlere kıymet vermek nasıl olur efendim?
- Kâfirlere kıymet vermek demek, onları üstün tutmak, karşılarında eğilmek olmakla beraber, onlarla birlikte bulunmak, konuşmak, görüşmek de, onlara kıymet vermek olur.
Şöyle özetledi:
- Velhasıl İslam düşmanlarından, İslamiyet’e saldıranlardan uzaklaşmak, onların pis ve aşağı olduklarını bilmek lazımdır.
Müslüman vakarlı olur
Bir gün de bazı sevdikleri;
- Efendim, İslam dinine saldıran biri, mevki, makam sahibi ise ve bir Müslümanın bu kimseye bir işi düşerse ve bu işi muhakkak onun yapması icap ederse, ne yapmalıdır? diye sordular:
Buyurdu ki:
- Abdesthaneye gider gibi, işi bitirinceye kadar yanına gidilir. Fakat, yine ona kıymet verecek bir şey söylenmez ve böyle bir hareket yapılmaz.
Ve ilave etti:
- Olgun bir Müslüman, onun yüzünü görmemek için, o işinden bile vazgeçer. Onun zehirli, zararlı sözlerini işitmekten, Cehennemlik yüzünü görmekten kurtulur.
|