Evliyanın en büyüklerinden Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretlerinden, bir gün nasihat istediler.
Cevap olarak;
- Büyüklerin yolundan ayrılmayınız! buyurdu.
Sordular:
- Büyüklerin yolu hangisidir efendim?
- Ehl-i sünnet âlimlerinin yoludur. Bu yol, İslamiyet yoludur. Bu yola sıkı sarılınız! Resulullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” sünnetine yapışıp, bid’atlerden sakınınız! Bid’at sahipleri ile sohbet etmeyiniz ve onlardan kaçınız!
Ve ekledi:
- Hadis-i şerifte; (Bid’at sahipleri, Cehennemde azab çekenlerin köpekleri olacaklardır) buyuruldu.
Ve devam etti:
- Her an Allahü teâlânın rızasını arayınız ve Onun sevgisine kavuşmaya çalışınız! Bu nimetim kokusu gelen yere koşunuz!
Ve altını çizdi:
- Dünyaya gelmekten murad, bu nimete kavuşmaktır.
Ne için dünyaya geldik?
Bir gün de bazı gençler;
- Efendim, insanın dünyaya gelmesinden asıl maksat nedir? diye sordular.
Cevabında;
- Allahü teâlâya ibadet etmek ve Onun sevgisine kavuşmaktır, buyurdu. Rabbimiz böyle olmamızı istiyor.
Ve ekledi:
- Ama yazıklar olsun ki, bu zamanda istenilen terk olunuyor. Başka şeyler arkasında koşuluyor. Allahü teâlâ, sizi ve bizi, beğenmediği şeylerle uğraşmaktan kurtarıp, kendini aramak nasip eylesin!
Sordular:
- İnsana sıkıntılar ne yüzden gelir efendim?
- Başımıza gelen her bela ve sıkıntı, kötü amellerimizin neticesidir. Nitekim hadis-i şerifte; (Amirleriniz, amellerinizdir) buyuruldu.
Şöyle bitirdi:
- Kendinizi ıslah etmeye çalışınız! Vera ve takvaya sarılınız! Âyet-i kerimede mealen; (Takva sahiplerini sıkıntıdan kurtarırız) buyuruluyor.
|