Büyük İslam âlimlerinden Seyyid Nur Muhammed “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sohbetinde;
- Kardeşlerim, yalnız İslamiyet’i öğrenmek kâfi değildir. Öğrendiklerini yapmak da gerekir, buyurdu.

Ve daha açıkladı:
- Nitekim sadece ilim kâfi olup, ibadete lüzum olmasaydı, her gece sabaha karşı; (Dua eden, isteyen yok mu? Vereyim. Tövbe eden yok mu? Affedeyim) buyurulmazdı.

Ve şunu anlattı:
Bir gün Peygamber efendimizin “aleyhisselam” huzurunda sahabeden Abdullah ibni Ömeri methettiler.

Cevabında;
- (İyi insandır, teheccüd namazı, [yani gece namazı] kılsaydı, daha iyi olurdu) buyurdu.

Bir misal daha:
- Bir gün de Eshabtan birine: (Ey filan! Çok uyuma! Geceleri çok uyumak, insanı kıyamette muhtaç eder) buyurmuştur.

Allah, üç sesi çok sever

Bir gün de bazı sevdiklerine;
- Kardeşlerim, günahımız çok. Onun için çok istiğfar edelim, buyurdu. Allahü teâlâ, istiğfar edenleri methediyor. Seher vakitleri istiğfar edenler, zikir sevabına da kavuşur.

Ve ekledi:
- Efendimiz “aleyhisselam”; (Üç sesi Allahü teâlâ sever) buyuruyor.

Merak ettiler:
- O hangi sesler efendim?
- Hadis-i şerifin devamında; (Hürmet ile, tecvid ile Kur’an-ı kerim okuyanların, seher vakitleri istiğfar edenlerin ve Allahü teâlâyı zikredenlerin sesini) buyuruluyor.

Her günah, büyüktür

Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, günahın büyüğü, küçüğü olmaz, buyurdu. Günahın küçüğü de büyüktür.

Ve açıkladı:
- Günahın cinsi değil, kime karşı işlendiği mühimdir. Kul günah işlemekle kime isyan etmiş oluyor?

- Allahü teâlâya efendim.
- Öyleyse her günah büyüktür.