Evliyayı kiramdan Derviş Muhammed “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler; 
- İman nedir efendim? diye sordular bu zata. 
 
Cevabında; 
- İman, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazılı olan, Peygamber efendimizden “aleyhisselam” gelen haberlere inanmak ve inandığını söylemek demektir, buyurdu. 
 
Ve ekledi: 
- İbadetler, imandan değildir. Fakat, imanın kemalini arttırır ve güzelleştirirler. 
 
Sordular: 
- İman artar ve azalır mı efendim? 
- İmam-ı a’zam hazretleri, (İman artmaz ve azalmaz) buyuruyor. Çünkü iman, kalbin tasdik etmesi, kabul etmesi, inanması demektir. İnanmanın azı, çoğu olmaz. 
 
Ve ekledi: 
- İmanın kâmil veya noksan olması, ibadetlerin çok ve az olması demektir. İbadet çok olunca, imanın kemali çok denir. 
 
Ben inşallah müminim 
 
Bir gün de bazı gençler; 
- Efendim, (Ben inşallah müminim) demek uygun mudur? diye sordular. 
 
Cevaben; 
- İmam-ı a’zam Ebu Hanife hazretleri; (Ben elbette müminim) demelidir, diyor. İmam-ı Şafii ise; (Ben inşaallah müminim) demelidir, buyuruyor. 
 
Sordular: 
- Hangisi doğru efendim? 
- İkisi de doğrudur. İnsan şimdiki imanını söylerken; (Ben elbette müminim) demelidir. Ama son nefesteki imanını söylerken; (Ben inşaallah müminim) diyebilir. 
 
Ve özetledi: 
- Fakat, burada da, şüpheli söylemektense, Elbette demek daha iyidir.
   |