Âlim ve Evliyanın büyüklerinden Alî Ramiteni “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Bize Evliya hakkında bilgi verir misiniz, diye ricada bulundular.

Cevaben şöyle anlattı:
Eshab-ı kiramın kalbleri, Resulullahın mübarek kalbinden saçılan nurların tesiri ile, ayna gibi cilalandı, parladı. Çünkü Onu pekçok seviyorlardı. Onun güzel ahlakını, tatlı sözlerini, mucizelerini ve nurlu yüzünü görerek, kendisine âşık olmuşlardı.

Şöyle devam etti:
- Her işlerinde Onun gibi olmaya çalışıyor, herbiri, canını, Onun bir işareti ile feda ediyordu. Onu çok severek ve sohbetinde bulunarak, bol bol aldıkları nurları, kendilerine âşık olan genç kalblere yayıp, bunları temizlediler.

Ve daha açıkladı:
- Bu nurlar, bu kalblerden de, bunlara bağlanan başka gençlerin kalbine geldi. Böylece aynı nurlar, Evliyanın kalbinden saçılarak, her asırda, bu kalblere bağlanan kalbleri temizleyip ayna gibi yaptılar. Yani, kalb gözleri açıldı.

Ve şöyle bitirdi:
- İşte bu saadete kavuşan bahtiyarlara, (Evliya) denildi. Bu büyük Evliyadan biri; (Bütün kazançlarıma, hocalarımı çok sevmekle kavuştum. Saadetlerin anahtarı, Allahü teâlânın sevdiklerini sevmektir) buyuruyor.

Namaza önem vermeyenler

Bir gün de bir sevdiğine;
- Namaza ehemmiyet vermeyen, vazife kabul etmeyen kimsenin, imanı gider, mürted olur, buyurdu. Mürted, Cehennemde sonsuz azab çekecektir.

- Sonsuz mu efendim?
- Evet. Çünkü o, Cehenneme de, azaba da, namazın önemine de inanmaz. Dünyada, hayvan gibi yaşamakta, zevkinden ve zevkine vasıta olan parayı ve malı toplamaktan başka bir şey düşünmez.