Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Ecel çok zaman ani gelip yakalar > Bir nazarı kâfiydi
Bir nazarı kâfiydi
Zengi Ata “rahmetullahi aleyh” zamanında dört arkadaş, ilim tahsili için Buhara’ya geldiler.

Zahiri ilimleri tahsil edip bitirince, bir ateş düştü içlerine.
Maneviyatta yükselmek istiyorlardı bu defa da.

Aralarında konuşup;
- Zahiri ilimleri öğrendik. Ama ihlas olmazsa öğrendiğimiz bu ilimler boşa gider dediler.

Ve bir mürşid-i kâmil bulmak için düştüler yollara.
Bunlardan biri Seyyid Ata idi ki, Peygamber-i zişanın “aleyhisselam” evlatlarındandı.

Semerkant yakınından geçiyorlardı ki, bir ihtiyar kimse’yi görüp, yaklaştılar ona:
- Selamün aleyküm baba.

- Aleyküm selam evlatlar. Nereye böyle?
- Biz bir mürşid arıyoruz.

- Nasıl bir mürşit?
- Bizi tasavvufta yetiştirecek ve Allah’a yaklaştıracak bir Evliya zat.

Meğer o ihtiyar, Zengi Atâ namında, bir Evliya zatmış.
O gençlere sevgiyle bakıp;

- Aradığınız benim, buyurdu. Gitmeyin başka yere.
- Peki efendim, deyip kaldılar orada.

Onlardan üçü gerçekten inanmıştı bu zata.
Ama Seyyid Ata pek itibar etmedi.

Kendi kendine;
“Ben seyyidim, ilmim de var. Bu siyahi kişi mi beni irşad edecek?” diyordu.

Böyle düşünse de, yine de yapıyordu günlük vazifeleri.
Ama öbürleri inanarak, ihlasla yapıyor, bu ise inanmayarak, öylesine yapıyordu.

Öbürleri her gün ilerliyorlar, ama Seyyid Ata’da hiçbir ilerleme olmuyordu. Artık o da inanmaya başlamıştı, ama feyz gelmiyordu kalbine.

En sonunda bu zatın validesi olan Anber Ana’ya gidip;
- Anacağım, aylardır buradayım. Ama bende hiçbir ilerleme olmadı. Ne olacak benim hâlim? diye dert yandı.

Dergahın eşiğine uzan

Anber Ana farkındaydı işin.
- Bu gece, siyah bir keçenin içine sarılıp, dergahın eşiğine uzan, dedi. Seni bu halde görürse, hallolur işin.

Seyyid Ata, o gece girdi siyah bir keçenin içine.
Uzandı dergahın eşiğine.

Zengi Ata hazretleri, o sabah namaz için kalkıp, dışarı çıkacaktı ki, eşikte siyah bir keçenin içinde birinin yattığını gördü.

Tam üzerine basacak idi ki, Seyyid Ata, sarılıp öptü üstadının ayağını.

Büyük Veli sordu:
- Kimsin sen?

- Seyyid Ata’yım efendim. Himmetine muhtacım.
- Kalk yerden, buyurdu.

Acıyarak bir kere baktı.
Ve Onu, tasavvufun en zirvesine çıkardı.

www.gonulsultanlari.com