Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Ecel çok zaman ani gelip yakalar > Öyleyse şeker olsun
Öyleyse şeker olsun
Ferideddin Genc-i Şeker hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” zamanında bir tüccar, şeker yüklü bir kervanı Delhi’ye götürüyordu ki, bu büyük zat onu görüp;
- Çuvallarda ne var? diye sordu.

Tüccar sinsi sinsi gülerek;
- Tuz var, dedi.

Güya alaya almıştı bu Hak dostunu.

O büyük zat da;
- Madem öyle diyorsun, öyleyse çuvalların içindekiler tuz olsun, buyurdu.

Ve yürüyüp gitti tüccar.
Bu sözün hikmetini anlamamıştı o zaman.
Tâ ki, Delhi şehrine gidip de çuvalları açıncaya kadar.

Oraya varıp da çuvalları açtığında bir de ne görsün?
Tuz ile dolu bütün çuvallar.

Şaşırıp kaldı tabii.
Ve yoldaki hadiseyi hatırladı hemen.
Hatasını anlamıştı.

Oradan tekrar geri dönüp aradı ve buldu bu büyük Veli’yi.

Çok çok özür dileyip;
- Efendim! Kusuruma bakmayın, dedi. Size karşı edebsizlik ettim. Zira çuvallarda şeker varken, tuz var diyerek yalan söyledim size.

Mübarek zat sordu:
- Şeker mi vardı çuvallarda?
- Evet efendim, şeker vardı.

- Pekâlâ, madem şeker vardı diyorsun, öyleyse şeker olsunlar, buyurdu.

Adam gelip merakla açtı çuvalları.
Bir de ne görsün?
Bütün tuzlar şeker olmuş bu defa.

Pişmanlık duyarsa

Bu zat, bir sohbetinde;
- Bir Müslüman bir günah işlediğinde, eğer pişmanlık duyarsa, bu pişmanlığı onun için bulunmaz nimettir, buyurdu.

- Neden efendim? dediler.
- Çünkü bu pişmanlığı, tövbe demektir. Allah korusun, eğer üzülmek olmaz ve günah işlemek tatlı gelirse, bu, günaha ısrardır ki, çok tehlikelidir o insan için.

- Nasıl tehlike efendim?
- Yani imanına zarar verebilir mâzallah.

www.gonulsultanlari.com