Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > İyi ama sen sana düşeni yaptın mı? > Evliya kalbe bakar
Evliya kalbe bakar
Behaeddin-i Buhari “kuddise sirruh” hazretlerinin sadık bir talebesi vardı ki, çok seviyordu bu zatı.

O şöyle anlatıyor:
Ben hocamı henüz tanımazken bir sandığın içinde, yüz altın saklıyor, Bununla ticaret yapayım diye düşünüyordum.

Derken hazır elbise alıp, Buhara’da köy köy dolaşarak satmaya başladım onları.

O köylerin birinde bulunduğum bir saatte;
- Bu köye bir Evliya zat gelmiş, diye işittim birinden.

Çok sevindim.
Zira Evliya zatlara karşı sevgi ve hürmetim vardı.
Hemence mallarımı bir yere emanet bırakıp, o büyük Evliyayı ziyarete gittim.

Ellerini öpüp, oturdum bir kenarda.
Hem heybetliydi mübarek zat hem de çok sevimli.
Huzurunda eriyor gibi oldum sanki.

Buraya niçin geldin?

Bir an bakışlarını bana çevirip sordu:
- Buraya niçin geldin evladım?
- Ticaret yapıyorum efendim.

- Ne ticareti yapıyorsun?
- Hazır elbise alıp, köylerde satıyorum.

- Çok iyi yapıyorsun, buyurdu. Ticaret yap, para kazan. Ama para ve mal sevgisi girmesin kalbine.

Ve ilave etti:
- Çalışıp kazanmayı dinimiz de emrediyor. Asıl maksat, İslamiyet’in her emrini yapmak ve kalbden dünya sevgisini çıkarmaktır.

O anda kalbime bir şey oldu.
Mal sevgisi, çıkıp gitti kalbimden.

Daha ilk sohbetinde oldu bu.
Kalbim dünya muhabbetinden kurtuldu.

Ben elbette müminim

Bu zat sevdiği bir gence;
- Müslüman, ben elbette müminim demeli ve imanlı olduğunu söylemelidir, buyurdu. Müminim derken, İnşallah dememelidir ki, bundan şüphe mânâsı çıkabilir.

Delikanlı sordu:
- Son nefes için inşallah denmez mı efendim?
- Denebilir. Ama dememek daha iyidir evladım.

www.gonulsultanlari.com