Behaeddin-i Buhari “kuddise sirruh” hazretleri, her halinde İslamiyet’e tam uyardı.

Sohbetlerinde;
- Bir Müslüman hiç nefsine uymazsa, bu yolda isteklerinin hepsine kavuşur, buyururdu.

Bir gün kendisine;
- Efendim, bu makama ne ile yükseldiniz? dediler.

Cevaben;
- İslam’a tam tâbi olup, nefsimin tek bir arzusunu yapmamakla, buyurdu. Yolumuzun esası, muhabbet ve Sohbettir. İnzivada şöhret var, o da büyük afettir.

Sohbet nedir?

Dinleyenler;
- Sohbet nedir efendim? diye sordular.

- Sohbet, arkadaşın derdine ortak olmaktır, buyurdu. Yani onu, kendi nefsine tercih etmektir. Evliyanın her işi, İslam’a tam uygundur. Onlara tâbi olan da huzurludur haliyle.

Şöyle devam etti:
- Kim nefsine uyarsa, üzüntü, gam ve keder bırakmaz onun yakasını. Çünkü insanoğluna huzur verecek ne varsa, hepsi dinimizde vardır. İslam’ın dışında neşe ve sevinç aramak beyhudedir.

Şöyle bitirdi:
- Kim İslam’a tam uyarsa, sonsuz rahata kavuşur.

Çok anne baba var ki…

Bir gün de genç biri;
- Efendim, Anne babanın, çocuklarına karşı en mühim vazifesi nedir? diye sordu bu zata.

Cevaben;
- Önce dinini öğretmektir, buyurdu. Efendimiz “aleyhisselam” de böyle buyuruyor.

- Ne buyuruyor hocam?
- “Ey eshabım, sizin herbiriniz, bir koyun sürüsünün çobanı gibisiniz. Nasıl ki çoban sürüsünden mes'ulse, siz de evinizde ve emiriniz altında olanlardan mes'ulsünüz. Onları Cehennem ateşinden korumalısınız” buyuruyor.

Hadis-i şerifte devamla;
- “Çok anne ve babalar, o gün Veyl ismindeki Cehennemde yanacaklardır. Çünkü onlar, çocuklarına İslamiyet’i öğretmediler. Yalnız para kazanmak yolunu gösterdiler. Ben öyle babalardan uzağım. Onlar da benden uzaktırlar. Cenâb-ı Hak onlara merhamet etmeyecektir” buyuruldu.