Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Rabbim benimledir, ne yaparsam biliyor > Elma ve kayısı
Elma ve kayısı
Ali bin Ömer Harbi hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” sevdiği biri şöyle anlatıyor:

Bu zatı görüp istifade etmek için evine gittim bir gün.
İltifat ederek içeri aldı beni.

Oturup sohbet ettik.
O esnada bir kimse hediye olarak çok miktarda elma ve kayısı getirip takdim etti bu büyük Veli’ye.

Onlardan bana ikram etti.
Sonra hepsini bir talebesine verip;
- Bunları fakir fukaraya dağıt gel! buyurdu.

Az sonra talebe gelince sordu:
- Hepsini dağıttın mı?

- Evet hocam, dağıttım.
- Şimdi rahat ettim, buyurdu.

Çok duygulanmıştım.
Kendi kendime;
“Ne cömert insan. Hayatımda böylesini görmedim” diye geçirdim içimden.

Eden, kendine eder

Bir gün de, bu zata biri gelip;
- Efendim, haksız yere bizi üzenler oluyor. Ne yapalım? diye sordu.

Cevaben;
- Eden, kendine eder, buyurdu.

- Yani cezasını görür mü efendim?
- Elbette. Yanına kâr kalmaz. Ya kendinden çıkar, ya çocuğundan.

- Ama şimdi saltanat sürüyorlar.
- Bugün öyle ama yarın ne olacağı belli olmaz. Allahü teâlâ zâlimlere mühlet verir, ama ihmal etmez.

Gençliği fırsat bil!

Bir gün de sohbetinde;
- Ey gençler, dikkat edin ki, bu gençliğiniz bir gün biter, buyurdu.
Bizim gibi takatten düşmeden önce bu gençliği fırsat bilin ve kulluk edin Allahü teâlâya.

Ve ekledi:
- Çünkü gencin yaptığı ibadetin sevabı öyle çoktur ki, haddi hesabı olmaz. İhtiyarlık gelince, güç ve kuvvet azalır. Çok ibadet yapsa da fazla sevap alamaz.

www.gonulsultanlari.com