Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > İstişare eden mahrum kalmaz > Yılan yavrusu
Yılan yavrusu
Seyyid Ebül Vefa hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” büyüklüğüne Sultan bir türlü inanamıyordu.
İmtihan etmeye kalkıştı yine.

Baş veziri çağırıp;
- Bir kabın içine bir yılan yavrusu koyup götür Ebül Vefa’ya. Bakalım içindekini bilecek mi? dedi.

Baş vezir gelip, koydu elindeki kabı bu zatın önüne.
Ama hiçbir şey demeden.

Büyük Veli, gözlerini kapayıp açtı ve;
- Dünyanın her yerini taradım. Sadece bir yılan yavrusu yoktu yerinde. O da muhakkak bu kutunun içindedir, buyurdu.

Talebesi olmakla şereflendi

Baş vezir, insafa geldi o anda.
Onu gönülden sevip, talebesi olmakla şereflendi.

Sultanın huzuru kaçtı bunu öğrenince.
Saltanatım gidecek diye büyük endişeye kapıldı.

Halbuki Ebül Vefa hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” böyle bir düşüncesi yoktu.

Dünyanın tamamını Ona verselerdi, dönüp de bakmazdı bile.
Ama sultan bilmiyordu bunu.

İnadını sürdürüp, bir imtihana daha tâbi tuttu bu zatı.
Bir kesenin içine, helalinden yüz dinar koydu.

Gerçekten Veliyse…

Aralarına, on dinar da haram paralar koyup karıştırdı iyice.

“Eğer gerçekten Veli ise, bu haram dinarları helal olanlardan ayırsın bakalım” dedi içinden.

Hizmetçi gelip, arzetti o keseyi büyük Veli’ye.
Hiçbir şey söylemeden.

Ama O, biliyordu bunları niçin gönderdiğini.
Keseyi önüne döküp, helal olan dinarları tek tek avcuna koydu ve;
- Bunları alıyorum, buyurdu.

Öbürlerini hizmetçiye uzatıp;
- Bunları sultanına götür. Bunları da o kullansın, buyurdu.

Peki ya netice?
Maalesef inada devam.

www.gonulsultanlari.com