Büyük Veli Seyyid Sıbgatullah-i Hizani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiği bazı gençlere;
- Dünyada en zor iş, hak nedir, batıl nedir, bunu ayırabilmektir, buyurdu.
Yani Rabbimizin rızasının nerede olduğunu bilmek, en zor iştir.
Ve ilave etti:
- Öyleyse her Müslüman; (Yâ Rabbi, bana doğruyu doğru olarak, yanlışı da yanlış olarak bildir) diye dua etmelidir.
Şöyle devam etti:
- İnsan, bu ölümlü dünyada “Yanlış” bir şeye “Doğru” diye sarılırsa, yanar. “Doğru” bir şeye “Yanlış” diye saldırırsa, mahvolur. Onun için dünyada en zor şey, doğru hangisi, eğri hangisi, ayırabilmektir.
Ve ekledi:
- Bu da, insanın kendi başına yapacağı bir şey değildir.
Sordular:
- Çare nedir efendim?
- Çare, bilenlere sormaktır.
- Kim bilir ki efendim?
- Ehl-i sünnet âlimleri bilir. Onların kitabını okuyan, hakkı batıldan ayırmış olur ve sonsuz saadete erer.
İtikat bozuksa çok kötü
Bir gün de sohbetinde;
- Efendimiz “aleyhisselam”; (Benim ümmetim, yetmişüç fırkaya bölünecek. Bunlardan bir tanesi doğru, yetmiş ikisi bozuk olacak) buyurdu.
Ve devam etti:
- Bozukluk, itikat bakımından olduğu için, bu yetmiş iki fırka Cehenneme girecek. Ama Ümmetim dediği için orada sonsuz kalmayıp, çıkarılacaklardır.
Ve ilave etti:
- Yani Cehenneme uğramadan, bu azabı çekmeden, Cennete bir tek fırka girecek ki, bu da Ehl-i sünnet vel Cemaat fırkasıdır.
Ve ikaz etti:
- Bu fırkanın âlimlerini, yani Ehl-i sünnet âlimlerini tanımayan, o büyükleri sevmeyen, o büyüklerin yolunda gitmeyen, çok büyük tehlikededir.
|