Ebu Bekr-i Kettani, vera ve zühd sahibi.
Bir ömrü müddetince, olmadı nefse tâbi.
Para pul, kendisini etmezdi alakadar.
Hiç itibar etmezdi dünyaya zerre kadar.
Sevdiklerinden biri, anlatır ki: (Bir ara,
Elime, helal yoldan, bir hayli geçti para.
Düşündüm ki: Kettani, uğraşmaz dünya ile.
Belki de, yok parası şu anda dirhem bile.
Geçmiş iken elime, böyle dinar ve dirhem,
Götürüp arz edeyim, dua eder bana hem.
Vardım hemen alarak bir kese dolu para,
Koydum, seccadesinin üstünde bir kenara.
Dedim ki: (Ey Efendim, lütfen kabul ediniz.
Bazı ihtiyaçlara, bundan sarf edersiniz )
Şöyle bir nazar etti, dönerek bana karşı.
Hiç unutamıyorum, o manalı bakışı.
Buyurdu ki: (Evladım, Allah’a yakın kullar,
Dirhem ve dinar ile, olmazlar alakadar.
Onlar, elindekini verirler hep gayriye.
Öyle vasıl olurlar, rıza-i ilahiye.
Velilerin şiarı, vermektir, almak değil.
Çünkü veren, hep aziz, alansa olur zelil.
Onlar hiç istemezler, ne altın, ne mal asla.
Lakin Hak teâlâya, yakındırlar pek fazla.
Onlar, ihtiyacını, Allah’tan isterler hep.
Yüksek olmalarına, işte budur tek sebep.
Rabbini bırakıp da, kula bel bağlayanlar,
Aksine aziz değil, gayet zelil olurlar.)
Bir gün de, namazdayken Kettani hazretleri,
Bir hırsız, hanesinden giriverdi içeri.
Bakındı sağa sola bir şeyler almak için,
Hiç bir şey göremedi, baktı, bir kuru zemin.
Kettani hazretleri, kıyamdaydı o zaman.
Gördü ki, omuzunda, var çok güzel bir kaftan.
Yavaşça onu alıp, çıktı hemen o evden.
Lakin eli kurudu, fazla vakit geçmeden.
Dediler ki: (Sen onu, götür ver sahibine.
Rica et, dua etsin, sıhhat gelsin eline.)
Geri gelip gördü ki, o hâlâ namaz kılar.
Kaftanı omuzuna, geri koydu o tekrar.
Namazı biter bitmez, nakletti hadiseyi.
Dedi: (Dua edin de, şu elim olsun iyi.)
Buyurdu: (Yok haberim, senin bu dediğinden.
Lakin dua edeyim, halas ol bu derdinden.)
Ellerini kaldırıp, dedi ki: (Ya ilahi!
Bu, benden aldığını, getirip verdi geri.
Sen dahi, bu kimseden aldığını geri ver.
Zira o pişman oldu, çekmesin elem, keder.)
Duanın neticesi, anında oldu belli.
İyileşti hemence, hırsızın hasta eli.
|