Gönül Sultanları.com >  Alim ve Evliyaların Alfabetik Listesi > E > Ebu Said-i Harraz > İnsanlara şaşılır
İnsanlara şaşılır
Ebu Said-i Harraz, Hakk’ın büyük velisi.
Riyazet ve takvada, devrinin en iyisi.

(Birinden, bir iyilik görürse biri eğer,
Elinde olmaksızın, kalbi ona meyleder.)

Bu hadis-i şerifi okuyarak bir ara,
Buyurdu ki: (Ne kadar şaşılır şu kullara.

Kendine, az iyilik yaparsa biri şayet,
Hemence ona karşı, besler sevgi, muhabbet.

Bu, elinde değildir gerçi hiçbir insanın.
Zira insan, kulu ve kölesidir ihsanın.

Kul, teşekkür etse de kulun iyiliğine,
Şükretmez, her nimetin Hakiki Sahibine.

Halbuki insanlardan gelen her iyiliği,
Gönderen yine Odur, bir başkası değil ki.

Zira Hak teâlânın, şöyledir ki âdeti,
Kullarının eliyle gönderir her nimeti.

O, hatırlatmasaydı o işi, o insana,
O, nail olamazdı bu ikram ve ihsana.

Vermeseydi O bize, eğer kuvvet ve kudret,
Kimseye, bir iyilik yapamazdık biz elbet.

Ancak bir vasıtadır, kul iyilik etmekte.
Her nimetin sahibi, Rabbimizdir elbette.)

Tevekkül babında da, yüksek idi himmeti.
O, sadece Rabbinden beklerdi her nimeti.

Yolculuk yapıyordu çöllerde bir aralık.
Açlıktan, yürüyemez bir hale geldi artık.

Bir kervan geliyordu o sırada ilerden.
Elinde olmayarak, sevindi buna hemen.

Düşündü ki: Muhtaçtım, zaten bir şey yemeye.
Onlardan ister yerim, gücüm yok yürümeye.

Ve lakin bu fikrine, pişman oldu ve hemen,
Dedi ki: (Uygun mudur ey nefsim böyle demen?

Niçin seviniyorsun kervanın gelmesine?
Demek, güveniyorsun Rabbinden gayrisine.

Ahdım olsun, onlardan istemem bir şey asla.
Rabbim, beni onlardan biliyor daha fazla.)

O, böyle düşünerek, bir çukur buldu hemen.
Ve içine girerek, gizlendi gelenlerden.

Sarmışken her tarafı zifiri bir karanlık,
O kervan, konakladı o yerde bir aralık.

Ve hiç mümkün değilken çukurda görünmesi,
Yine de gördü onu, kervandan bir tanesi.

Ve hemen bağırdı ki: (Burada bir kimse var.
Bir şeyler yedirin ki, ölmesin ey insanlar!)

Yolcular, o çukurdan çıkarıp onu önce,
Çok nefis yiyecekler yedirdiler hemence.

Bir gün de, bu veli zat, vefat eden oğlunu,
Bir gece uykusunda, rüyada gördü onu.

Sordu ki: (Nasıl buldun ey oğlum ahireti?)
Dedi ki: (Buradadır her şeyin hakikati.

Burada iki yer var, ya Cehennem, ya Cennet.
İnsanlar, buralarda mekan tutar akıbet.

Dünyadaki işlerden, sorarlar ince ince.
Cehenneme atarlar, cevap veremeyince.

Ameller, karşılıksız kalmıyor burada hiç.
Ya ebedi bir azap, ya da sonsuz bir sevinç.)

www.gonulsultanlari.com