Gönül Sultanları.com >  Alim ve Evliyaların Alfabetik Listesi > İ > İbrahim Havvas > İmanın esası nedir?
İmanın esası nedir?
İbrahim-i Havvas’ı, geldi biri görmeye.
Sual etti (İmanın esası nedir?) diye.

Buyurdu ki: (Olmaz bu, sözle ve anlatmakla.
Bu sualin cevabı, verilir yaşamakla.

Mekke'ye gidiyorum, istiyorsan sen de gel.
Ki, bunun cevabını öğrenesin mükemmel.)

Ve nihayet ikisi, çıktılar yola o gün.
Yemekleri, gaibten geliyordu her öğün.

Önlerine, zahmetsiz gelince her gün taam,
Yiyerek, yollarına ederlerdi hep devam.

Bir gün çölde giderken, rastladılar bir şahsa.
O, gelip selam verdi, İbrahim-i Havvas'a.

Bir müddet onun ile, bir şeyler konuşarak,
Ayrılıp geri gitti, atını koşturarak.

O sordu ki: (Efendim, kimdi o giden kişi?
Konuşup döndü hemen, merak ettim bu işi.)

Buyurdu: (Sen vakta ki sormuş idin bir sual.
Sorduğun o sualin, cevabıdır işbu hal.)

Dedi ki: (Ey Efendim, bağışlayınız beni.
Pek iyi anlamadım, bu işin hikmetini.)

Buyurdu: (O, Hızır'dı, dedi ki: İzninizle,
Ben dahi yanınızda, geleyim mi sizinle?

Lakin kabul etmedim, onun teklifini ben.
O da Peki diyerek, ayrılıp gitti hemen.)

Dedi: (Aman efendim, Hızır gibi nimeti,
Kabul etmemenizin, nedir acep hikmeti?)

Buyurdu ki: (Evladım, kabul etseydim eğer,
O dahi, bizim ile gelecekti beraber.

Böyle mübarek bir zat, yoldaş olunca bize,
Korktum ki, itimadım azalır Rabbimize.

Hızır'a güvenerek, rahat olurdu gönlüm.
Ve korktum ki, bu yüzden bozulur tevekkülüm.

Her imdat isteyene, Hak teâlâ izniyle,
Yardıma koşan Hızır, gelseydi bizim ile,

Ederdik kendisine çok güven ve itimat.
Hakk’a bağlılığımız, gevşerdi böyle fakat.

Bu, güvenmek olurdu Allah'tan gayrısına.
Bu da, zarar verirdi, imanın esasına.

İmanı kâmil olan, şöyledir ki evladım,
Rabbinden başkasından, istemez asla yardım.

O, ne kadar görse de, sıkıntı ve musibet,
Ondan gayri kimseden, istemez asla medet.

Yalnız Ona güvenir, sırf Ondan yardım ister.
Her sıkıntı anında, hep Ona dua eder.

Ondan başkalarına, bağlamaz hiç kalbini.
Başı derde düşünce, arar hemen Rabbini.

Bilir ki, Allah onu bilir, görür, işitir.
Duyar yalvarmasını, imdadına yetişir.

Hep Rabbine güvenir, hiç görmez mahlukatı.
İşte budur evladım, imanın hakikatı.)

www.gonulsultanlari.com