Bu büyük evliya zat, Mektubat kitabında,
Şöyle buyurmaktadır (evliyalık) babında:
Evliyalık, hak olup, şirki yok eylemektir.
Ve Rabbin sevgisinde, kendini yok bilmektir.
Ayrıca, velilerde hasıl olur keramet.
Bu da, Hak teâlâya yakınlıktır begayet.
Keramet göstermeyi, istemezler veliler.
Zira Hak teâlâdan, onlar hayâ ederler.
Keramet gösterse de velilerin her biri,
Lakin bir çoklarının, olmaz hiç haberleri.
Kalbin, Hak teâlâyı zikretmesi yanında,
Kerametin kıymeti, hiç yoktur esasında.
Hem insan, boş olarak gelmeli ki veliye,
O velinin feyzinden kavuşsun faideye.
O veliyi çok sevip, dinlerse onu eğer,
Akar onun kalbine, çok feyiz, bereketler.
Böyle evliyasını, hem dahi cenâb-ı Hak,
Günah-ı kebairden, korur mutlak olarak.
Bunlar, küçük günahtan korunmuş değildirler.
Lakin hemen uyanıp, acele af dilerler.
Onların, birbiriyle, derece farkı vardır.
Bu da, Hak teâlâya olan yakınlıkladır.
Yahut Hak teâlânın bunlara muhabbeti,
Derecesine göre, kazanırlar kıymeti.
Evliyalık, Allah’a yakın olmak demektir.
Emirlere sarılıp, günahı terk etmektir.
Veli'nin, şart değildir bu halini bilmesi.
Hatta kusur değildir, bunu hiç bilmemesi.
Evliya olmak için, hem dünya, hem ahiret,
Sevgisini, gönülden çıkarmalıdır elbet.
Yani Hak'tan gayriyi, gönülden çıkarmaktır.
Yalnız Onu sevmek ve Ona düşkün olmaktır.
Evliyalık, Allah’a yakınlıktır ki esas,
Akıl ve düşünceyle bu, hiç anlaşılamaz.
Mahlukun sevgisini, kalbinden hangi insan,
Çıkarırsa, bu nimet edilir ona ihsan.
Evliyalık yolundan, gelen bu üstünlükler,
İslam’a tam uymakla hasıl oluverirler.
Evliyalık, ikidir, umumi ve hususi.
(Vilayet-i hassa)dır en yüksek mertebesi.
Bu yüksek dereceye kavuşabilmek için,
Nefsi iman etmesi lazımdır o kişinin.
(Ölmeden önce ölün!), bunu bildirmektedir.
Bu, nefsin kötülükten kurtulması demektir.
Razıdır böyle nefis, Rabbinin her işinden.
Allahü teâlâ da, razıdır o kişiden.
Bu makama kavuşan, artık hiç geri dönmez.
Bulunduğu makam ve dereceyi terk etmez.
Öteki velilerse, korunmuş değildirler.
Ve tehlikede olup, geri dönebilirler.
Bir evliya, ne kadar yükselirse yükselsin,
Hududundan çıkamaz yine İslamiyet’in.
İslam’a uymasında, sarsıntı olursa az,
Bütün dereceleri yıkılır, izi kalmaz.
|