Gönül Sultanları.com >  Alim ve Evliyaların Alfabetik Listesi > M > Muhammed Şüveymi > Sevdiğine kavuşmak
Sevdiğine kavuşmak
Dokuzuncu asırda yetişen evliyadan,
Biri dahi, Muhammed Şüveymi’dir o zaman.

Bu zat, talebesine der idi ki her derste:
(Hatırlayın Allah'ı, her an ve her nefeste.

Eğer unutmazsanız Rabbinizi hiç bir an,
Kurtarır O da sizi, cümle sıkıntılardan.)

Bir gün, biri gelerek bu velinin yanına,
Dedi ki: (Bir derdim var, yardım et lütfen bana.)

Derdiyse, bir kadınla evlenmek istiyordu.
Kadın ise, aksine, bunu istemiyordu.

Gösterip bir odayı, ona o mübarek zat,
Buyurdu ki: (Şuraya, gir ve kapıyı kapat.

O kadının ismini, söyle devam üzere.
Muradın, tez zamanda hasıl olur bu kere.)

O kimse (Peki) deyip, odaya girdi naçar.
O kadının ismini, söyledi tekrar tekrar.

Öyle ki, yemek dahi yemeden, gündüz gece,
O kadının ismini söylüyordu sadece.

Bir kaç gün geçmişti ki hadise üzerinden,
O kadın, bir gün gelip, kapıyı çaldı birden.

Açmadan sordu o da: (Siz kimsiniz?) diyerek.
Kadın, kapı dışından seslendi sevinerek.

Dedi ki: (Ben, falanca kadınım, beni dinle.
Bil ki ben, evlenmeye razı oldum seninle.)

O anda, o kimseye, erişti bir hidayet.
Kadınla görüşmeyip, teklifini etti red.

Düşündü ki: Bir kişi, severse birisini,
Madem ki kavuşuyor, çok söylerse ismini,

Öyleyse, insanlarla uğraşmaya ne gerek.
Rabbime kavuşurum, ismini söyleyerek.

O günden itibaren, o kişi, gündüz gece,
Allah'ın zikri ile meşgul oldu böylece.

Beş gün geçmiş idi ki, görüldü tesirleri.
Kalb gözü açılarak, oldu kâmil bir veli.

O, bir gün buyurdu ki: (Mümini çekiştirmek,
Allah'ın men ettiği bir iş ki, fecidir pek.

Halbuki o büyükler, yazmış ki kitaplarda:
Bir müminin ismini, görsen eğer duvarda,

O müminin ismine, saygı hürmet yönünden,
Önünü ilikleyip, geç o duvar önünden.

Neden? Çünkü orada, Allah'a iman etmiş,
Bir müminin ismi var, işte budur asıl iş.

İki kul arasında, dargınlık varsa eğer,
Bunlardan bir tanesi, mahşerde azap çeker.

Çünkü o ikisinden, haksızdır biri mutlak.
Doğru iki olamaz, hak, bir olur muhakkak.

Ateş deyip geçmeyin, düşünün üzerinde.
Tutun parmağınızı, bir kibrit alevinde.

O zaman anlarsınız, ateş ve yanmak nedir?
Zira buyuruldu ki: (Haram, ateş gibidir.)

www.gonulsultanlari.com