Beni İsrail için gelen Hakk'ın Nebisi.
Süleyman Peygambere dayanır sülalesi.
Hep Mescid-i Aksa’da vakit geçiriyordu.
Allahü teâlâya ibadet ediyordu.
Peygamber olmak ile şereflenince bu zat,
Ona, beni İsrail eylediler itaat.
O, Musa Peygamberin dininin mucibince,
İnsanları, hak yola çağırdı gündüz gece.
Yaşlanmasına rağmen, olmamıştı evladı.
Lakin salih bir oğlu olmasıydı muradı.
Dua etti: (Ya Rabbi, bize, yüce katından,
Rızanı gözetecek bir evlat eyle ihsan.)
Bu halis duasını, Allah kabul eyledi.
Ve hazret-i Yahya’yı Cibril'le müjdeledi.
Hanımı doksansekiz, kendi yüzyirmisine,
Varmışlardı, bu müjde gelince kendisine.
Onun için, hayretten alamadı kendini.
Sual etti Rabbinden bunun keyfiyetini.
(Ya Rabbi, ben yaşlıyım, zevcem ise acuze.
Bu halde mi bir evlat vereceksin sen bize?)
Hak teâlâ, Cibril'le vahyetti ki: (Böyledir.
Hak teâlâ her neyi dilerse yapabilir.)
Vakta ki doğum için o müddet oldu tamam.
Teşrif etti dünyaya Yahya aleyhisselam.
Onun tevellüdünden bir altı ay sonra da,
İsa aleyhisselam teşrif etti dünyaya.
O doğunca, annesi, onu yanına alıp,
Kavminin arasına götürdü kundaklayıp.
Kavmi sual etti ki: (Ey Meryem, kim bu çocuk?
Yoksa çirkin bir iş mi işledin, söyle çabuk?
Sen ki, genç bir kız idin, evli de değildin hem.
Öyleyse bu çocuğu nerden aldın ey Meryem?
Salih bir kimse idi halbuki baban İmran.
Annen dahi, iffetli hanımdı ayan beyan.
Annesiyle babası temiz olan bir kişi,
Nasıl işliyebilir böyle çirkin bir işi?
Sen nasıl bu halleri başımıza getirdin?
Gayr-i meşru bir çocuk sahibi oluverdin?)
Meryem, yalnız dinleyip, vermedi hiç bir cevap.
Onları, kendisine eylemedi muhatap.
Lakin maruz kalınca bu tür iftiralara,
Kundakta İsa Nebi cevap verdi onlara.
Dedi ki: (Ey cahiller, dinleyin herbiriniz.
Bu iffetli anneme iftira etmeyiniz.
Beni, âdet harici ve babasız olarak,
Yalnız kün emri ile yarattı cenâb-ı Hak.)
Onlar bunu duyunca, el çekerek Meryem’den,
Zekeriya Nebi’ye dil uzattılar hemen.
Dediler ki: (Meryem'in yanına girip çıkan,
O idi, bunun için bu işi odur yapan.)
Onu öldürmek için, hep düştüler peşine.
O da, girip saklandı bir bahçenin içine.
Bir ağaç, kendisini çağırdı açılarak.
O içeri girince, kapandı tam olarak.
Böylelikle kâfirler kaybedince izini,
Şeytan ihbar eyledi onlara kendisini.
Ağacı, bıçkı ile keserek o müşrikler,
Bu büyük Peygamberi böyle şehid ettiler
|