Mekke’deki müşrikler, Medine'ye bir kere,
Bir adam gönderdiler kâfir yahudilere.
Allah’ın Resulünü imtihan etmek için,
Bilgi alacaklardı, iç yüzü buydu işin.
Yahudiler dedi ki o haberci gelince:
(Ona, eshab-ı kehf’ten sual edin siz önce.
Sorunuz ikinci kez Ona Zülkarneyn’den.
Üçüncü olarak da Ruh’un mahiyetinden.
Verirse bu üç şeyden size doğru malumat,
Hakiki peygamberdir, o zata edin biat.
Yok, cevap veremezse, yalancıdır o halde.
Ona, her eziyeti yapın daha ziyade.)
Rabbimiz, Habibine bunların bilgisini,
Vermek için gönderdi hemen (Kehf suresi)ni.
Bu sureyi Resule gönderince Rabbimiz,
Oldu bilgi sahibi Peygamber efendimiz.
Bunlar, Tarsus şehrinin ahalisindendiler.
Altısı, hükümdarın müşaviri idiler.
Hükümdar, o tarihte (Dokyanus) nam biriydi.
Müminlere zulmeden, putperest birisiydi.
Sonra, tanrılığını ilan eden bu zalim,
İşkence ediyordu inanmazsa ona kim.
Halis Müslümanları, aratıp köşe bucak,
Yakalayıp, onları astırırdı çabucak.
Ve lakin bu zalimin veziri bu altı genç,
Bulurdu bu işleri haksız, çirkin ve iğrenç.
Çaresizlik içinde, gelerek bir araya,
Hep dua ederlerdi Allahü teâlâya.
Bunlar, yine bir evde toplanınca bir gece,
Takip etti bir kâfir peşlerinden gizlice.
Yanlarına gelerek dedi ki: (Bu evde siz,
Ne için toplandınız, bunda nedir gayeniz?)
Dediler ki: (İbadet ederiz Rabbimize.
Eğer arzu edersen, sen de gel, katıl bize.
Allahü teâlâya iman edersen şayet,
Sana da nasib olur ebedi bir saadet.)
Lakin o inanmayıp, dedi ki o gençlere:
(Puthanede gördüm ben ecdadımı ilk kere.
Onların yollarından ayrılamam bahusus.
Sonra siz, hükümdara karşı geliyorsunuz.)
Onların yanlarından ayrılıp daha sonra,
Acele ihbar etti gençleri hükümdara.
Bu ihbar üzerine, Dokyanus da o vakit,
Onları, huzuruna çağırıp etti tehdit.
Onları da putperest yapmak için o zalim,
Dedi ki: (Öldürürüm, karşı gelen varsa kim.)
Onlar, imanlarında sebat edip ihlasla,
Onun bu teklifine yanaşmadılar asla.
Dediler: (Ey hükümdar, biz halis Müslümanız.
Rabbimiz Allah’tır ki, başkasına tapmayız.
Zira yok başka ilah ibadete müstehak.
Odur bizi yaratan ve Odur mabud-u hak.
Eğer kabul edersek teklifini biz sizin,
Ebedi felaketi olur bu hepimizin.
Zira Allah’tan gayri birine tapsa kişi,
Ebedi yakar onu Cehennemin ateşi.)
|