Gönül Sultanları.com >  Eshâb-ı Kirâm > Bir şişe zehir
Bir şişe zehir
Peygamber efendimiz, Aliyyül Mürteza'yı,
Yemen'e gönderdi ki, fetheylesin orayı.

Halid bin Velid’i de, bir bölük asker ile,
Gönderip, buyurdu ki: (Yardım eyle Ali'ye!)

Hazret-i Halid’in de yardımı ile Yemen,
Pes ederek, İslam’ı kabul ettiler hemen.

Müseylemet-ül kezzab çıkınca Yemame’de,
Onun ordusunu da dağıttı bir hamlede.

Yirmibin adamını öldürdü o hainin.
İkibin şehid düştü, askerinden Halid'in.

Oradan da Hire’ye vardı aynı hız ile.
Kalenin etrafını kuşattı askeriyle.

Hire'nin valisiyle, kale kumandanını,
Huzuruna çağırıp, verdi talimatını.

Dedi: (Size teklifim iki şeydir, biliniz.
Ya gelin iman edin, ya da cizye veriniz.

Yoksa bir ordu ile geldim ki bu yerlere,
Dövüşüp şehid olmak, zevk verir bu erlere.)

Kumandanın elinde, gördü o an bir şişe.
Buyurdu ki: (Nedir o, yarıyor mu bir işe?)

Arz etti ki: (Ey Halid, şiddetli bir zehirdir.
Zerresi, bir insanı öldürmeye kafidir.

Arzumuz hilafına, sürersen bir şart öne,
Bu şart ile dönemem milletimin önüne.

Buraya gelir iken, aldım bunu yanıma.
Gerekirse, içerek kayacağım canıma.)

Aldı onun elinden o zehir şişesini.
Besmele söyleyerek içiverdi hepsini.

Onlar, şaşkın bir halde döndü kale içine.
Dediler: (Rastlamadık biz asla böylesine.

Öyle bir kumandandan aldık ki talimatı,
Bir şişe zehir bile öldürmüyor o zatı.)

Sonra gelip dediler: (Biz cenge girmeyelim.
Ne kadar istiyorsan, size cizye verelim.)

Kabul edip, oradan yürüdü Şam yönüne.
Fethetti çok kaleyi, ne çıktıysa önüne.

Lakin papazlar ile, bir ordu topladılar.
İkiyüzkırk bin kişi, Yermük’te toplandılar.

Kırkaltı bin kişiydi İslam mücahidleri.
Dövüşüp, şehidliğe can atardı her biri.

Eşine rastlanmayan bir cenk oldu Yermük’te.
Kâfirler, öldürmekle bitmiyordu o günde.

Kâfir ölüleriyle doldu Yermük ovası.
Kan gövdeyi götürdü, yoktur mübalağası.

Üçbin kadar Müslüman asker de oldu şehid.
Galip geldi sonunda, yine Halid bin Velid.

www.gonulsultanlari.com