Ne zaman ki İkrime, Resule etti iman,
Olmuştu çok samimi, pek halis bir Müslüman.
Artık o, İslam için düştü büyük gayrete.
Ömrü hep, hizmet ile geçti İslamiyet’e.
Sahabe-i kiramdan Huzeyfe hazretleri,
İkrime’yle ilgili, anlatır şu haberi:
Yermük harbi, çok sıcak bir günde yapılmıştı.
İnsan kanı, vadide, bir sel olup akmıştı.
Ok, kılıç ve mızrakla yaralanan gaziler,
Sıcak kumlar üstüne düşerdi birer birer.
Bir taraftan kan kaybı ve bir yandan hararet,
Yaralılar, tek be tek ölüyordu nihayet.
Ben dahi yaralıydım, güç bela kalktım yerden.
Zira benim yaralar, azdı diğerlerinden.
Mataramın içinde su vardı birkaç yudum.
Onu, amcaoğluna içirmek istiyordum.
Dolaştım, yerde yatan yaralılar içinde,
Gördüm, o da yatıyor bir kan seli içinde.
En son nefeslerini alıyordu o zaman.
Dudakları, adeta kavrulmuştu sıcaktan.
Suyu görüp sevindi, gayret etti içmeye.
Lakin henüz içmeden, ses duydu (Su! Su!) diye.
Hazret-i İkrime'ydi (Su!) diye feryat eden.
Diyordu: (Allah için yok mu biraz su veren?)
O, bu sesi duyunca, istemedi içmeyi.
Zira tercih etmişti kendine İkrime’yi.
Konuşmaya mecali yok iken bu gazi er,
İşaretle dedi ki: (Suyu götür ona ver!)
Şehidler arasından koşarak vardım ona.
Suyu alıp, iştahla götürürken ağzına,
Sesi geldi o ara Eshabdan bir kişinin.
Diyordu: (Bir yudum su, Allah rızası için!)
Bu feryadı duyunca, içmedi suyu o da.
İşaretle dedi ki: (Suyu götür ver ona!)
Şehidler arasından koşa koşa yine ben,
Seyirtip, son anında yetiştim ona hemen.
Ve lakin geç kalmışım, zira ben geldiğimde,
Şehadeti söyleyip şehid oldu o demde.
Bu defa düşündüm ki: Döneyim İkrime’ye.
Bu içemediyse de, o içsin bari diye.
Şehidler arasından, koşarak vardım heman.
Tekrardan İkrime’nin yanına vardığım an,
Gördüm ki, mateessüf şehid olmuş o dahi.
Dedim: Amcam oğluna vereyim suyu bari.
Bir ümitle koşarak şehidlerin içinden,
Arayıp, kendisini bir yerde buldum hemen.
Lakin o da şehadet şerbetini içmişti.
Ve maalesef üçü de suyu içememişti. |