Kâbe’de beklerdi ki, hep Kureyş kâfirleri,
Gelsin Resulullahın katledilme haberi.
Bir ara gördüler ki, bir grup gelenler var.
Önde hazret-i Ömer, ardında Müslümanlar.
Zannettiler ki: Ömer, bütün Müslümanları,
Toplayıp, esir etmiş, getiriyor onları.
Lakin cin fikirliydi, o alçak Ebu Cehil.
Görünce anladı ki, bu geliş öyle değil.
Korku ve endişeye kapılarak bu sefer,
Uzaktan seslendi ki: (Bu ne haldir ya Ömer?)
Hazret-i Ömer ise, hiç aldırış etmeden,
Şehadeti söyleyip, haykırdı şöyle hemen:
(Beni bilen biliyor, bilsin ki bilmeyen de:
Hattaboğlu Ömer’im, Müslüman oldum ben de.
Yerinden, tek bir adım kıpırdarsa eğer kim,
Bilsin ki, karısı dul, evladı olur yetim!)
Kureyşliler, onun bu sözlerine şaştılar.
Bir anda dağılarak, hemen uzaklaştılar.
Dediler: (Gitti Ömer, Muhammed’in katline.
Öldürmek şöyle dursun, köle olmuş kendine.)
Böyle deyip, döndüler geriye hepsi tekrar.
Ve hazret-i Ömer’in, üstüne saldırdılar.
Karşı koydu o dahi, onların her birine.
Tutup o müşrikleri, çarptı birbirlerine.
Müşrikler gördüler ki, bu, böyle olmayacak.
Selameti, kaçmakta buldular hepsi ancak.
Peygamber efendimiz, eshabıyla, ilk kere,
O gün namaz kıldılar, Kâbe’de aşikâre.
Müminlerin kalbleri, şad olmuştu ilk o gün.
Geldi hazret-i Ömer, huzuruna Resulün.
Dedi: (Ya Resulallah, acep zat-ı aliniz,
Kâbe içerisine girmek ister miydiniz?)
(Evet) deyip, onunla, el ele tutuşarak,
Beytullahın içine girdiler ilk olarak.
Kâbe’nin içerisi, doluydu putlar ile,
Resulullah, onları gösterip asa ile,
Okudu bir âyet ki, şöyle idi mealen:
(Hak gelince bir yere, bâtıl gider o yerden.)
O putlara hitaben, hazret-i Ömer dahi,
Düşünmeden, şunları söyledi bizatihi:
(Ey putlar! Peygamberdir Muhammed cümle halka.
Siz dahi şahit olup, secde edin Allah’a!)
O böyle söyleyince, o anda bütün putlar,
Yüzleri üzerine, hep secdeye vardılar.
O an Hak teâlâdan, bir âyet geldi hemen.
Mana-yı şerifi de, şöyle idi mealen:
(Ey Peygamberim, sana, kâfidir, yetişirler,
Allah ve müminlerden sana tâbi kişiler.)
|