Gönül Sultanları.com >  Peygamberler > İbrahim aleyhisselam > Mısır’a hicreti
Mısır’a hicreti
İbrahim Halilullah, Rabbinin emri ile,
Yaptı hazırlığını, göç etmek gayesiyle.

Kardeşinin oğlu Lut ve zevcesi Sare’yi,
Alıp geldi Harran'a, terk ederek o yeri.

Harran'da biraz kalıp, sırf Sare’yi alarak,
Geldi Mısır iline, oradan ayrılarak.

O zamanlar Mısır'da, vardı ki bir hükümdar,
Çok da ahlaksız idi, zalim olduğu kadar.

Var idi sınırlarda, hususi adamları.
Gözetip dururlardı, giren ve çıkanları.

Eğer güzel bir kadın görselerdi faraza,
Götürüp verirlerdi, o alçak ahlaksıza.

Hazret-i Sare’nin de, çok güzeldi cemali.
Yok idi güzellikte, bir eşi ve emsali.

Adamlar onu görüp, çok hayret eylediler.
Ve hemen tutuklayıp, ona teslim ettiler.

Sare'nin cemalini görür görmez o azgın,
Sordu Halilullah'a: (Neyin olur bu kadın?)

Duymuş idi sultanın ahlaksız olduğunu.
Bu yüzden söylemedi, ona tam doğrusunu.

Ve din kardeşliğini, niyet edip, anında,
Kız kardeşimdir diye, söyledi cevabında.

Musallat olmak için, Sare'ye o hayâsız,
Hususi odasına çağırdı onu yalnız.

O ise abdest alıp, hemen durdu namaza.
Ve başladı Rabbine, dua ile niyaza:

(Ya Rabbi, ben sana ve Resulüne inandım.
Bu kâfirin şerrinden, sen bana eyle yardım.)

Ne zaman ki elini, o uzattı Sare'ye,
Birden eli tutulup, devrildi hemen yere.

Dedi: (Bana dua et, canlansın yine elim.
Bundan sonra sana hiç zarar vermiyeceğim.)

Sare dua edince, kurtulup buldu sıhhat.
Lakin ikinci sefer, yine oldu musallat.

Uzatınca elini, ona ikinci kere,
Eli yine tutulup, yıkıldı tekrar yere.

Yine dedi: (Dua et, benim için Allah'a.
El uzatmıyacağım, sana asla bir daha.)

Sare dua eyledi, kavuştu sıhhatine.
Lakin üçüncü defa, musallat oldu yine.

Tekrar tutuldu eli, yere yuvarlanarak.
Yine dua istedi, Sare'ye yalvararak.

Üçüncü seferde de, o dua etti yine.
O zalimin sıhhati, geldi eski haline.

Sonra serbest bıraktı o, hazret-i Sare'yi.
Hem de hibe eyledi, Hacer nam cariyeyi.

Sare geldi yanına, hazret-i İbrahim'in.
Halilullah sordu ki: (Nicedir acep halin?)

Dedi: (Elhamdülillah, halim iyi ve alâ.
Beni, onun şerrinden kurtardı Hak teâlâ.)

Hazret-i Hacer'i de, göstererek dedi: (Bak!
Bunu da, ikimize bahşetti cenâb-ı Hak.)


Asil bir aileye, mensub idi bu Hacer.
Sonra Zevcelik dahi, oldu ona müyesser.

Halilullah, Hacer'le evlenerek sonradan,
Hem hazret-i İsmail dünyaya geldi ondan.

www.gonulsultanlari.com