Gönül Sultanları.com >  Peygamberler > Lut aleyhisselam > O şehir yere battı
O şehir yere battı
Lût Nebi’nin evini, sararak o kâfirler,
Dediler: (O gençleri, çabuk getir bize ver!)

O, buna çok üzülüp, buyurdu ki: (Ey kavmim!
Allah'tan korkun, bunlar, misafirimdir benim.

Beni, bunlara karşı rezil etmeyin şu an.
Yok mudur içinizde, aklı başında olan?)


Lakin o inatçılar, gelmediler insafa.
Dediler ki: (Biz sana, demiştik ya son defa,

Bizim işlerimize, bir şey demeyecektin.
Evine, hiç misafir kabul etmeyecektin!

Getirip teslim et ki, bize o üç kişiyi,
Yapalım biz onlara, istediğimiz işi.)

Onlara, ne kadar çok ettiyse de nasihat,
Kapıda toplanan halk, dağılmıyordu fakat.

İyice darlık geldi, Lût Nebi'nin kalbine,
Şöyle niyaz eyledi, sonra kendi kendine:

(Size yetecek kadar keşke güçlü olsaydım.
Yahut sağlam bir kale bulup da sığınsaydım.)


Cebrail işitince, bu dua ve haceti,
Dedi ki: (İşte onun, dördüncü şehadeti.)

Hakikati bildirip, dedi ki: (Elbette biz,
Hak teâlâ katından, gelen habercileriz.

Üzülme, onlar sana yapamazlar bir zarar.
Bu kavmin üzerinde, azab-ı ilahi var.

Sırf sana ve ehline, bundan kurtuluş vardır.
Senin hanımın bile, helak olanlardandır.

Sen şimdi aç kapıyı, sonra çekil geriye.
Hiç korkma, o kâfirler girsinler içeriye.)

Lût Peygamber, kapıyı açtı ve çıktı geri.
O azgın çapulcular, daldılar hep içeri.

Ve lakin kanadıyla, Cibril, o kâfirlere,
Vurunca, her birisi, kör oldu birdenbire.

Şaşkın şaşkın geriye kaçarken dediler ki:
(Evine, sihirbazlar getirmiş Lût meğer ki.)

Kalbleri mühürlenmiş, o azgın ve sapıklar,
İnanmak nimetinden, yine mahrum kaldılar.

Sonra Cibril dedi ki o gece Lût Nebi'ye:
(Ehlinle çıkıp gidin, hiç bakmayın geriye.)

Onlar çıkıp gidince, Sedum vilayetinden,
Ateşte pişmiş taşlar, yağdı gök cihetinden.

Her taşta, bir kâfirin ismi nakşedilmişti.
Ve her taş, sahibini bulup helak etmişti.

Sonra Cibril, o şehri takarak kanadına,
Çıkardı bir lahzada, topyekün gök katına.

Sonra da ters çevirip, havada birden bire,
Koca şehri, yüksekten, kuvvetle çarptı yere.

Gadab-ı ilahinin, nişanesi olarak,
Şehri, yerin dibine geçirdi cenâb-ı Hak.

Açılan o çukura, sonradan pis kokulu,
Siyah sular dolarak, Lût gölü hasıl oldu.

Yaşamadığı için, hiç bir canlı içinde,
Ölü deniz olarak, meşhurdur halk içinde.

Allah ve Peygambere karşı gelen bu kavmin,
Çok çirkin bir günahı işledikleri için,

Gadab-ı ilahiye, uğradığına dair,
Bu göl, mahşere kadar, apaçık bir delildir.

www.gonulsultanlari.com