Zindanda rüya gören kimseler, çok geçmeden,
Çıktılar ikisi de yine hapishaneden.
Yusuf aleyhisselam, onların rüyasını,
Nasıl tabir ettiyse, gördüler aynısını.
Şerbetçi, hakikaten affedilip anında,
Makam sahibi oldu hükümdarın yanında.
Ekmekçiyse, asıldı çıkıp hapishaneden.
Kuşlar gelip, beynini yediler çok geçmeden.
Yusuf aleyhisselam, o zindanda ne kadar,
Kaldığı hususunda şüphe ve ihtilaf var.
Bazısı yedi sene diye bildirmişlerdir.
Bazısı da oniki senedir demişlerdir.
Ne zaman ki zindandan çıkma vakti gelince,
Mısır'ın Firavunu rüya gördü bir gece.
Cümle müneccimleri topladı bir araya.
Dedi ki: (Ben bu gece, gördüm garip bir rüya.
Yedi semiz ineği, yedi zayıf ineğin,
Yediklerini gördüm, bunu tabir eyleyin.
Ve ayrıca gördüm ki, kurumuş yedi başak,
Yedi yeşil başağı yok ettiler çabucak.
İşte gördüm bu gece, böyle garip bir rüya.
Sizleri, bunun için topladım bir araya.
Ey ileri gelenler, bunu siz düşünün hep.
Gördüğüm bu rüyanın tabiri nedir acep?)
Dediler: (Bu, karışık bir rüyadır ey Aziz!
Biz böyle rüyaların tabirinden aciziz.)
O gün, o şerbetçi de vardı aralarında.
Hemen Yusuf Nebi'yi hatırladı anında.
Çünkü o demişti ki: (Çıktığında zindandan,
Hükümdarın yanına vardığında, beni an.)
Dedi: (Ben tanırım ki o zindanda birini,
Ancak o yapabilir bu rüya tabirini.
İlim, hikmet sahibi, faziletli kişidir.
Bunu tabir eylemek, ancak onun işidir.
Nitekim ekmekçiyle ikimiz, daha önce,
Karışık birer rüya görmüş idik bir gece.
Ona tabir ettirdik rüyaları biz hemen.
Nasıl tabir ettiyse, vukua geldi aynen.
Eğer izin verirsen, o kimseye gideyim.
Tabirini öğrenip, size haber vereyim.)
Firavun, bir sevinçle dedi: (Hemen git ona.
Rüyanın tabirini öğrenip söyle bana.)
Şerbetçi, hükümdarın yanından ayrılarak,
Geldi Yusuf Nebi'ye hemen acil olarak.
Kendisine anlatıp Firavnun rüyasını,
Dedi ki: (Söyler misin sen bunun manasını?)
Yusuf aleyhisselam, rüyayı dinliyerek,
Şöyle tabir eyledi fazla düşünmeyerek:
(Yedi semiz inekle, yedi de yeşil başak,
Yedi sene bolluğa işarettirler ancak.
Yedi kuru başakla, o zayıf inekler de,
Yedi yıllık kıtlığı gösteriyor ilerde.
Bolluk senelerinde saklasın zahireyi.
Sonra satıp, parayla doldursun hazineyi.)
|