Gönül Sultanları.com >  Peygamberler > Yusuf aleyhisselam > Ben Yusuf’um!
Ben Yusuf’um!
Yusuf aleyhisselam, kardeşi Bünyamin’i,
Odasına alarak, hoş eyledi kalbini.

Bünyamin, kendisini tanımadı ise de,
Ona, kanı kaynamış, sevmişti pek ziyade.

Hazret-i Yusuf ise, tanıdı Bünyamin'i.
Ama bir müddet için tanıtmadı kendini.

Onlar, birbirlerine bakarken hayran hayran,
Yusuf aleyhisselam sordu ki ona bir an:

(Ey Bünyamin, o ölen kardeşinin yerine,
Benim kardeş olmamı ister misin kendine?)

Bünyamin çok sevinip, dedi: (Elbet isterim.
Senin gibi kardeşi kim istemez efendim.

Ve lakin senin baban, benim babam değil ki.
Hem de seni, dünyaya annem getirmedi ki.)

Bünyamin'in sözleri, çok tesir etti ona.
Ağlayarak sarıldı Bünyamin'in boynuna.

Artık gizleyemedi hakiki künyesini.
(Ben Yusuf'um!) diyerek, tanıttı kendisini.

Diğer kardeşlerini kastedip sonra hemen,
Buyurdu ki: (Onların, bize daha evvelden,

Yaptıkları şey için, hiç mahzun olma sakın.
Çünkü bize ihsanı, pek çok oldu Allah’ın.

Bizi helak olmaktan kurtarıp cenâb-ı Hak,
Sonra birbirimize kavuşturdu işte bak.)

Çünkü Yusuf Peygamber, diğer kardeşlerini,
Affetmişti tamamen o eski işlerini.

Kalbinde, onlar için hiçbir kötü düşünce,
İntikam alma gibi bir şey yoktu zerrece.

Kardeşi Bünyamin'in kalbinin de tamamen,
Tertemiz olmasını isterdi böyle aynen.

Ve tembih eyledi ki kardeşi Bünyamin'e:
(Sakın bu halimizi, açma diğerlerine.)

Bünyamin peki deyip, arz etti ki ardından:
(Gitmek istemiyorum ama senin yanından.)

Yusuf aleyhisselam buyurdu: (İyi ama,
Babamız zaten üzgün benim ayrılığıma.

Sen dahi hiç sebepsiz dönmezsen eğer geri,
Dayanılmaz hal alır babamızın kederi.

Evet, senin gitmeni ben de istemiyorum.
Ama buna bir çare, yol bulalım diyorum.)

Bünyamin sevindi ve verdi ki şöyle cevap:
(Bu işte karar senin, istediğin gibi yap.)

Sonra Yusuf Nebi'ye geldi vahy-i ilahi.
Öğrendi böylelikle çaresini o dahi.

Şöyle ki, o zamanlar, İbrahim Peygamberin,
Dininde, çalınsaydı bir malı bir kimsenin,

Ve çalınan o malı, o malın sahibi de,
Eğer yakalasaydı hırsızın üzerinde,

Hırsızın hürriyeti elinden alınarak,
Ona esir olurdu, derhal ceza olarak.

Bunu, Yusuf Peygamber vahiyle öğrenince,
Bünyamin'in yüküne, tas koydurdu gizlice.

Tas, Mısır Melikine ait olup hem dahi,
Som altından yapılmış, kıymetliydi bir hayli.

www.gonulsultanlari.com