Gönül Sultanları.com >  Peygamber Efendimiz > Habeşistana Hicret > Dağılın yeryüzüne
Dağılın yeryüzüne
Müşrikler, müminlere ettikçe eza, cefa,
Müminlerin sayısı artıyordu çok daha.

Kâfirler bunu görüp, daha da azıttılar.
Bu işkencelerini, daha çok arttırdılar.

Eshabın çektikleri bu cefalara fakat,
Pek çok üzülüyordu o Server-i kâinat.

Zira bu işkenceler, arttıkça artıyordu.
Buna, mübarek kalbi hiç dayanamıyordu.

Bir gün buyurdular ki Sahabe-i güzine:
(Ey Eshabım, dağılın şimdi siz yer yüzüne.

Ümit ediyorum ki, yakında cenâb-ı Hak,
Sizleri, bir araya toplar yine muhakkak.)

Onlar sual etti ki Resul-i müctebaya:
(Ne tarafa gitmemiz münasiptir acaba?)

Mübarek eli ile eyleyerek işaret,
Habeş memleketini gösterdi istikamet.

Buyurdu ki: (Gidiniz, siz Habeş toprağına.
Oranın hükümdarı, zulüm yapmaz halkına.

Bir kurtuluş kapısı açılıncaya kadar,
O doğruluk yurdunda, bir müddet kılın karar.)

Bu hicret kararıyla, Resulullah o zaman,
Kurtarmış oluyordu, Eshabını ezadan.

Mekkeli müşriklerle mücadeleyi artık,
Tek başına yapmayı görüyordu muvafık.

Zira O doğduğunda, (Ümmetî! vâ ümmetî!)
Demişti ki, pek çoktu onlara merhameti.

Onun müsaadesiyle Eshab hazırlanarak,
Hicrete başladılar, Mekke’den ayrılarak.

Sevgili Peygamberden ayrıldıkları için,
Çok üzülüyorlardı, hepsi de için için.

Hazret-i Osman ile hazret-i Rukayye de,
Bulunuyorlardı bu ilk giden kafilede.

Hazret-i Osman için, o gün Nebiyyi zişân,
Buyurdular ki: (Osman, hiç şüphe yok ki şu an,

Lut Peygamberden sonra, zevcesiyle birlikte,
Hicret eyleyenlerin ilkidir böylelikle.)

Sahabe-i kiramın kimi binek alarak,
Kimi de hiç bineksiz, yani yaya olarak,

Vatan ve evlerini bırakarak, bir gece,
Mekke’den ayrıldılar, kâfirlerden gizlice.

Tüccarlarla anlaşıp verdiler belli ücret.
Gemilerle Habeş’e ulaştılar nihayet.

Müşrikler, Sahabenin böyle gidişlerine,
Vakıf olup, atlarla düştüler peşlerine.

Ve lakin boşa gitti onlardaki bu gayret.
Gidip, meyus şekilde ettiler geri avdet.

Habeş hükümdarının ismi (Necaşi) idi.
Adil, merhametli ve insaflı bir kişiydi.

Gayet iyi davrandı, giden Muhacirlere.
Yerleştirdi onları, ülkesinde bir yere.

Müslümanlar orada, tam himaye gördüler.
Huzur ile Allah’a ibadet eylediler.

Lakin Müslümanların, hicret etmelerinden,
Kâfirler, endişeye kapıldılar hep birden.

www.gonulsultanlari.com