Gönül Sultanları.com >  Peygamber Efendimiz > Habeşistana İkinci Hicret > Size teslim edemem
Size teslim edemem
İki elçi, Habeş’e gelip adım attılar.
Devlet adamlarına hediye dağıttılar.

Onlara dediler ki: (Bizim diyarımızda,
Bazı garip insanlar türedi aramızda.

Bunlar, bizim ve sizin, hiç de bilmediğimiz,
Bir din uydurdular ki, onlar için geldik biz.

Alıp da ülkemize götürelim onları.
Zira hep oradadır yakın akrabaları.

Hükümdarınıza da söyleyin ki siz yarın,
Bize teslimlerine izin versin bunların.)

Patrikler, (Peki olur) deyince de bu sefer,
Hükümdar Necaşi’nin huzuruna gittiler.

İltifatlar ederek, dediler ki: (Ey melik!
Sizin huzurunuza geliyoruz şimdi ilk.

İçimizden bir takım garip bazı kişiler,
Sizin bu ülkenize iltica eylemişler.

Kendi öz dinlerini terk ettikleri gibi,
Sizin dininize de girmediler tabii.

Bir din uydurmuşlardır kafalarına göre.
Onu ne siz, ne de biz, bilmiyoruz bir kere.

Bunların, ülkemizde akrabaları vardır.
Bizleri de bu yere, onlar yollamışlardır.

Ve onların şudur ki, sizden istirhamları:
Teslim eyleyesiniz bize o insanları.)

Onlar böyle deyince, patrikler söz alarak,
Dediler ki: (Efendim, bunların sözleri hak.

Onları teslim edin siz bunların eline.
Ki, alıp götürsünler kendi ülkelerine.)

Lakin kabul etmedi bunu melik Necaşi.
Dedi: (Yapmam vallahi dediğiniz bu işi.

İltica eylemişler bunlar bana nihayet.
Öyleyse ben bunlara eyleyemem ihanet.

Bunlar, tercih etmişler, beni başkalarına.
Gayriye teslim etmek, yakışır mı hiç bana?

Onları da saraya şimdi davet ederim.
Diyecekleri varsa, onları da dinlerim.

Bunların dedikleri gibiyse onlar eğer,
O zaman beis yoktur, alıp gidebilirler.

Lakin öyle değilse, korurum, teslim etmem.
Ülkemde kaldıkça da, iyilik ederim hem.)

Semavi kitapları okumuştu Necaşi.
Bu zaviyeden bakıp, hayra yordu bu işi.

Zira biliyordu ki: Gelecek son Peygamber,
Çok yakın bir zamanda, o yerde zuhur eder.

Kavmi yalancı deyip, inanmaz o Hazret’e.
Ve mecbur bırakırlar ülkesinden hicrete.

Mekkeli elçilere sordu sonra Necaşi:
(Kimdir bu insanların inandıkları kişi?)

(Muhammed’dir) deyince, Necaşi duydu bunu.
Anladı bu kişinin Peygamber olduğunu.

Lakin belli etmeyip, sual etti bu sefer:
(Nedir dini mezhebi, O neye davet eder?)

Dediler ki: (Mezhebi yoktur ki o kişinin.)
Bu cevap, hayretine gitti çok Necaşi’nin.

Dedi: (Bir topluluk ki, mezheplerini bilmem.
Bunu öğrenmedikçe, size teslim edemem.)

www.gonulsultanlari.com