Gönül Sultanları.com >  Peygamber Efendimiz > Hüzün Yılları > Kimse inanmıyordu
Kimse inanmıyordu
Rivayet edilir ki Rebia bin Abbad’dan:
Mina’ya gitmiş idik, babam ile bir zaman.

O vakit gençtim henüz gittiğimde Mina’ya.
Rastladık bir pazarda, Resul-i kibriyaya.

İnsanlara derdi ki: (Ey filan oğulları!
Atın şu taptığınız cansız olan putları.

Allahü teâlâya, koşmadan şerik, ortak,
İbadet eyleyiniz Ona halis olarak.


O hakiki Allah’ın Resulüyüm ben dahi.
Size söylediklerim, hakikattir Vallahi.)

Peygamber-i zişânın peşinden, şaşı gözlü,
Bir adam gelirdi ki, hem saçları örgülü,

Derdi ki: (Ey insanlar, o size yalan diyor!
Sizi, putlarımıza tapmaktan men ediyor.

O sizi, uydurduğu bir dine eder davet.
Sakın inanmayın ki, yalancıdır o gayet.)

Onun kim olduğunu, babamdan sordum o gün,
Dedi: (Ebu Leheb ki, amcasıdır Resulün.)

Yine anlatıyor ki Tarık bin Abdullah da:
Gördüm Resulullahı Mekke’de bir pazarda.

Halka seslenirdi ki: (Ey insanlar, duyunuz!
La ilahe illallah diyerek kurtulunuz.)


Ve Onun arkasından, biri öne atılıp,
Eline geçirdiği taşları Ona atıp,

Derdi ki: (Ey cemaat, sakın inanmayınız!
O, bir yalancıdır ki, Ondan çok sakınınız.)

Mübarek ayakları kanamıştı da hatta,
Yine bulunuyordu halka o tebligatta.

Onlardan birisine sordum ki: (Bu genç kimdir?)
Dedi: (Abdülmuttalip evladından biridir.

Allahü teâlânın Resulüdür mutlaka,
Gelip, İslamiyet’i anlatıyor bu halka.)

Yine sual ettim ki: (Taş atan kimdi acep?)
Dedi ki: (O kişi de, amcası Ebu Leheb.

O nereye giderse, arkasından gidiyor.
O yalancıdır deyip, halkı ifsad ediyor.)

Yine anlatıyor ki Müdrik ibni Münib de:
Mina’da bulunurken babam ile birlikte,

Bir genç, o kimselere diyordu: (Ey cemaat!
La ilahe illallah deyin de bulun necat.)

O, böyle söylese de, kimse dinlemiyordu.
Herkes o genç kişiye, hakaret ediyordu.

Kimi tükürüyordu Onun güzel yüzüne,
Kimi toprak alarak, saçıyordu üstüne.

O sıra küçük bir kız, su elinde gelerek,
Başladı ağlamaya Onu böyle görerek.

O kimse suyu içip, söyledi ki o kıza:
(Korkma, düşüremezler onlar beni tuzağa.)

Onlardan birisine, onları sordum hemen.
O dahi bana bakıp, şöyle dedi cevaben:

(Genç, Abdülmuttalib’in torunu Muhammed’dir.
Su getiren çocuk da, Onun kızı Zeyneb’tir.)

www.gonulsultanlari.com