Gönül Sultanları.com >  Peygamber Efendimiz > Mirac Mucizesi > Sen üzülme yeter ki
Sen üzülme yeter ki
Sevindirdi burakı Allah’ın Sevgilisi.
Ve lakin bu sefer de, mahzun oldu kendisi.

Hak teâlâ, Cibril’e buyurdu ki: (Sor hele.
Niçin mahzun duruyor Habibim şimdi böyle?)

Cibril sual edince, cevaben buyurdu ki:
(Tam buraka binerken, hatırıma geldi ki:

Zayıf ümmetimin de, yarın mahşer yerinde,

Böyle burak olur mu acaba önlerinde?

Elli bin sene süren arsa-i Arasat’ta,
Ümmetimin halleri nasıldır o saatta?

Bunca günahlarını, yaya nasıl çekerler?
Sıratı, o yüklerle acep nasıl geçerler?

Otuz bin yıl sürecek o Sırat köprüsüne,
Giderken, binerler mi böyle burak üstüne?)

Rabbimizden bir ferman geldi ki: (Ey Habibim!
Onlara, o yolları bir an gibi ederim.

Hem sonra onlara da, mahşerde elbette ki,
Buraklar gönderirim, sen üzülme yeter ki.)

Peygamber efendimiz, bu müjdeyi Rabbinden,
Alınca, ferahlayıp buraka bindi hemen.

Süratli bir hayvandı, hatta bir adımında,
Gözün gördüğü yere basıyordu anında.

Evvela Medine’ye, sonra Tur-i Sina’ya,
Uğrayıp, ulaştılar son Mescid-i Aksa’ya.

Cebrail, bir kayayı delerek parmağıyle,
Hemen bağlayıverdi o burakı o yere.

Bazı Peygamberlerin ruhları, o arada,
İnsan şekline girip, toplanmıştı orada.

Cemaatle namaza, ettiler sonra ikdam.
Lakin kim olacaktı, geçerek öne imam?

Adem, Nuh ve İbrahim adlı Peygamberlere,
İmamlık yapmaları söylendi sıra ile.

Lakin o Peygamberler, özür dileyerekten,
İctinab eylediler imamete geçmekten.

Cibril, Habibullahı sürüp hemen ileri,
Dedi ki: (Sen var iken, geçemez başka biri.)

Peygamber efendimiz, imam olup o saat,
Namaz kılıverdiler birlikte iki rekat.

Sonra Resul-i ekrem, o burak üzerine,
Binerek, yularını aldığında eline,

Cebrail arz etti ki: (Serbest bırak yuları!
Zira o, iyi bilir gideceği yolları.)

Kendisi buyurur ki: Göklere ilerledim.
Bazı garip şeyleri müşahede eyledim.

Gördüm bazı kimseler yere ekin ekerler.
Tohumlar, hemencecik başak oluverirler.

Cibril şöyle söyledi bunların hikmetini:
(İhlasla yapanlardır bunlar ibadetini.)

Bazısının başını ezerlerdi ki yine,
Gelirdi hemencecik tekrar eski haline.

Sual ettim Cibril’den: (Nedir bunun hikmeti?)
Dedi: (Terk edenlerdir Cuma ve cemaati.)

Bir kimseler gördüm ki, aç ve çıplak idiler.
Ateşe atarlardı onları zebaniler.

Yine sual ettim ki: (Kimlerdir bunlar acep?)
Dedi: (Zekat vermeyen zengindir bunlar da hep.)

www.gonulsultanlari.com