Gönül Sultanları.com >  Peygamber Efendimiz > Uhud Gazası > Müşrikler öldürüldü
Müşrikler öldürüldü
Henüz harb başlamadan, müşriklerden iki er,
Müminler tarafından hemen öldürüldüler.

Biri, sancaktar idi, o da öldürülmüştü.
Sancağı yere düşüp, toprağa sürülmüştü.

Osman bin Ebi Talha meydana koştu hemen.
Düşen sancaklarını, kaldırdı alıp yerden.

O dahi seslenerek Müslümanlardan yana,
Kendine çok güvenip, er istedi meydana.

Halbuki biraz önce, kendisine güvenen,
İki müşrik, anında öldürülmüştü hemen.

Zübeyr bin Avvam ile, Allah arslanı Ali,
Şimdi öldürmüşlerdi mağrur iki kâfiri.

Bu da, gururlanarak yine er isteyince,
Hazret-i Hamza çıktı karşısına hemence.

Kaldırdı kılıcını, hiç fırsat vermeyerek.
Öyle kılıç çaldı ki ona (Allaah!) diyerek,

Giydiği o çelik zırh, tam ikiye bölündü.
Sancak yere düşerken, kâfir de düşüp öldü.

Bu, üçüncü müşrikti anında öldürülen.
Dördüncüsü yürüdü meydana sonra hemen.

Adı, Ebu Said’di, geldi yaya olarak.
Düşen sancaklarını, o yerden kaldırarak,

Bağırıp mağrur halde Müslümanlardan yana,
O da, çarpışmak için er istedi meydana.

Baştan ayağa kadar, zırhlarla kaplı idi.
(Benimle çarpışacak yürekli kim var?) dedi.

Halbuki ondan önce, böyle büyüklenerek,
Üç kişi can vermişti, birer kılıç yiyerek.

Peygamber efendimiz, Allah’ın arslanına,
Buyurdu ki: (Ya Ali, çık şunun karşısına.)

Çıktı hazret-i Ali, kaldırdı kılıcını.
Çalıp böldü ikiye, kağıt gibi zırhını.

Müşrik, cansız olarak yıkıldı bir tarafa.
Dönüp, hazret-i Ali tekrardan girdi safa.

Müşriklerin sancağı, yine yere düşmüştü.
Bununla, dördüncüsü böyle öldürülmüştü.

Kaç kişi çıktıysa da, o gün er meydanında,
Hepsi de, bir hamlede öldürüldü anında.

Müminler çok sevinip, hamd ve şükrediyordu.
Ve tekbir sedaları göğe yükseliyordu.

Bu durum, gerideki o müşrikleri ise,
Düşürdü çok büyük bir üzüntü ve yeise.

Hatta kadınlar bile, hayıflanıyorlardı.
(Size yazıklar olsun, yuh olsun!) diyorlardı.

Kadınlar, müşriklere cesaret vermek için,
Bu Uhud savaşına gelmişlerdi ve lakin,

Görünce erkeklerin peş peşe öldüğünü,
Hakaretler ettiler onlara Uhud günü.

(Haydi, ne durursunuz, hücum edin!) diyerek,
Tahrik ediyorlardı onlara şevk vererek.

Savaş için heyecan, dorukta idi o gün.
Emrini bekliyordu mücahidler Resulün.

www.gonulsultanlari.com