Gönül Sultanları.com >  Peygamber Efendimiz > Uhud Gazası > Melekler yıkadı
Melekler yıkadı
Öyle şiddetlendi ki Uhud cengi bir ara,
Müminler, kaplan gibi saldırırdı küffâra.

Onlardan birisi de, Hanzala bin Amir’di.
Şehid olmak, onun da en büyük emeliydi.

Bekâr olup, henüz genç olduğundan yaşı da.
Bulunamamış idi, o Bedir savaşında.

Lakin bir müddet sonra, Abdullah bin Übey’in,
Kızı Cemile ile nikahlandı o bir gün.

Ve bir hafta sonra da, düğün oldu nihayet.
Hanzala, heyecanlı ve sevinçliydi gayet.

Zira Uhud savaşı var idi ertesi gün.
O, bunun heyecanı içindeydi büsbütün.

O, yarınki savaşı hayal ediyordu hep.
O anki sevincine, bu idi asıl sebep

Hele şehid olursa, ne büyük saadetti.
O, gerdek gecesinde hep bunu hayal etti.

Lakin cenge, vaktinde yetişemezsem diye,
Kapıldı sabahleyin korku ve endişeye.

Kılıcını kaparak, acele çıktı evden.
Ve lakin gusletmeyi unuttu aceleden.

Hanımı da, bir rüya görmüştü henüz yeni.
Melekler, gökyüzüne çekiyordu beyini.

Uyanıp, o rüyayı etti ki şöyle tabir:
(Hanzala şehid olup, ruhu göğe yükselir.)

Hanzala, çok acele koşturdu ki Uhud'a,
Bir an önce yetişip, hazır olsun orduda.

Resulullah, son anda safları düzeltirken,
O da koşup, süratle bir safa girdi hemen.

Gönlünde şehid olmak arzusu yatıyordu.
Bu istek ve emeli, git gide artıyordu.

Müşriklerin ordusu, bozuldu çok geçmeden.
Sonunda, hep kaçmaya başladılar bu cenkten.

Şanlı Eshab, küffârın peşlerine düştüler.
Kovalayıp, çoğunu yetişip öldürdüler.

O sırada küffârdan, Şeddad bin Esved adlı,
Bir kâfir, Hanzala’yı sırtından mızrakladı.

Fışkırırken kanları, o mızrağın yerinden,
İkinci mızrağını sapladı yine birden.

Bu ikinci darbeyle, yıkılıp düştü yere.
Şehadet şerbetini içmiş idi bu kere.

O Server buyurdu ki bu savaş sonrasında:
(Hanzala'yı gördüm ben, yerle gök arasında.

Öyle ki, etrafında vardı birçok melekler.
Onu, Cennet suyuyla yıkayıp gaslettiler.)

Ebu Üseyyid ise, dedi: (Gördüm ben dahi,
Hanzala'nın başından, su damlardı vallahi.)

Resulün emri ile, zevcesi Cemile’ye,
Soruldu: (Hadisenin hikmeti nedir?) diye.

Dedi: (Düğün gecesi, o, başka âlemdeydi.
Ertesi gün olacak cengin hayalindeydi.

Harbe yetişemezsem, halim ne olur diye,
Sabahleyin erkenden, düştü bir endişeye.

Savaş heyecanıyla geçirdi o geceyi.
Acele evden çıkıp, unuttu gusletmeyi.)

www.gonulsultanlari.com