Gönül Sultanları.com >  Peygamber Efendimiz > Hudeybiye Sulhnamesi > Peki, öyle yaz!
Peki, öyle yaz!
Kureyş elçileriyle konuşma yapılmıştı.
Andlaşma maddeleri, kararlaştırılmıştı.

Aliyyül Mürteza’ya emretti Fahr-i âlem.
Getirdi yazmak için, o da kağıt ve kalem.

Emretti Resulullah, hem hazret-i Ali'ye:
(Andlaşmanın başına, bir Besmele yaz!) diye.

Ve lakin Süheyl buna, hemen etti itiraz.
Dedi ki: (Bi ismike Allahümme diye yaz.

Zira Rahman ve Rahim, nedir, bilmiyorum ben.
Yoksa, bu andlaşmayı imzalamam katiyen.)

O Server kabul edip, (Peki, olur!) buyurdu.
Zira bu andlaşmada faydalar görüyordu.

Buyurdu: (Dediğini yaz Süheyl'in ya Ali!
Zira güzel kelamdır, onun dediği dahi.)


Peygamber efendimiz, hem hazret-i Ali’ye,
Sonra emir buyurdu, (Şu şekilde yaz!) diye:

(Bunlar Resulullahın, Süheyl bin Amr’la, bir bir,
Üstünde, anlaşmaya vardığı maddelerdir.)

Tam yazacak idi ki bunu hazret-i Ali,
Süheyl elini tutup, bir daha oldu mani.

Resulullaha dönüp, dedi: (Öyle yazmasın!
Söyle, Abdullah oğlu Muhammed diye yazsın.

Zira senin, Allah’ın Resulü olduğunu,
Biz kabul etmiyoruz, o nasıl yazar bunu?

Zaten kabul etseydik, gelmezdik sana karşı.
Ve yapmazdık seninle, bunca harp ve savaşı.)

Onu da kabul edip, buyurdu ki o Server:
(Vallahi siz ne kadar reddetseniz de eğer,

Ben yine, hiç şüphesiz Resulullahım bizzat.
Onu öyle yazmakla, değişmez ki hakikat.)

Ve hazret-i Ali’ye buyurdu ki: (Onu sil!
Muhammed bin Abdullah diye yaz, mühim değil.)

Lakin Eshab-ı kiram, (Resulullah) lafzının,
Silinmesine karşı, hiç elde olmaksızın,

Üzülüp, hiçbirisi olmadı buna razı.
Ve hepsinin bu işe, oldu hep itirazı.

Ve her şeyi unutup, dediler: (Hayır, olmaz!
Ya Ali, sen oraya yine Resulullah yaz.

Müşriklerin dediği olursa bunda eğer,
Onlarla aramızı, ancak kılıç halleder.)

Peygamber efendimiz, Sahabe-i güzinin,
İş bu gayretlerine, memnun oldu ve lakin,

Sükut etmelerini işaret eylediler.
Ve hazret-i Ali’ye, (Sen onu sil) dediler.

O dedi: (Feda olsun sana canım, her şeyim.
Lakin onu silmeye, varmıyor ki hiç elim.)

Peygamber efendimiz, buyurdular ki ona:
(O kelime hangisi, sen göster onu bana.)

O da, o kelimeyi gösterince, bu sefer,
Mübarek parmağıyle, sildi onu o Server.

Ve yine emrederek hem hazret-i Ali’ye,
Yazdırdı, (Abdullah’ın oğlu Muhammed) diye.

www.gonulsultanlari.com