Gönül Sultanları.com >  Peygamber Efendimiz > Hayberin Fethi > Ben arslanım!
Ben arslanım!
Aliyyül Mürteza’ya Allah’ın Peygamberi,
Buyurdu: (Geri dönme, fethetmeden Hayber’i!)

O da veda ederek hazret-i Peygambere,
Sancağını yükseltip, revan oldu Hayber’e.

Varıp kale önüne, dikince sancağını,
Büyük bir endişe ve korku sardı düşmanı.

Buna rağmen kaleden çıktı o yahudiler.
Hepsi iyi savaşçı ve çift zırhlı idiler.

Haris adlı birisi, ileri çıktı birden.
Er istedi meydana, Sahabe-i güzinden.

Bu, çok meşhur bahadır Merhab’ın kardeşiydi.
O dahi Merhab gibi, pehlivan bir kişiydi.

Önce o hamle yaptı Aliyyül Mürteza’ya.
Sonra hazret-i Ali, el attı zülfikâra.

Kılıcı, şimşek gibi kaldırıp vurdu birden.
Bir vuruşta, başını ayırdı gövdesinden.

Sahabe-i kiram da, bunu seyrediyordu.
O an tekbir sesleri göğe yükseliyordu.

Haris’in öldüğünü, Merhab da görüp, hemen,
Dolu dizgin meydana girdi hiç beklemeden.

Aliyyül Mürteza’nın dikildi karşısına.
İri yarı biriydi, bakındı etrafına.

İki zırh, iki kılıç kuşanan bu dev adam,
Sabırsızlanıyordu almak için intikam.

Ve ona seslendi ki: (Ya Ali, ben Merhab’ım.
En şiddetli anlarda, ben ortaya çıkarım.)

Hazret-i Ali dahi, ona cevap vererek,
Adeta arslan gibi haykırıp kükreyerek,

Dedi: (Benim adım da, Aliyyül Mürteza’dır.
Ve lakin bundan başka, bir adım daha vardır.

Haydar, yani Arslan’dır ikinci adım da hem.
Çünkü ben doğduğumda, bu adı vermiş annem.

Yani ben arslan gibi kuvvetli bir yiğidim.
Ve seni, bir vuruşta yere serebilirim.)

Merhab, (Haydar) lafını işitince aniden,
Kalbine korku düşüp, geriye kaçtı birden.

Çünkü o, görmüştü ki rüyada gece yatıp,
Bir arslan, kendisini öldürmüştü saldırıp.

(O arslan bu olmasın?) diye düşünerekten,
Aliyyül Mürteza’ya bir hamle yaptı hemen.

Çevik bir hareketle, derhal hazret-i Ali,
Kalkanını tutarak, karşıladı hamleyi.

O anda iki çelik çarpınca birbirine,
Çok kuvvetli bir seda yükseldi gökyüzüne.

O da Zülfikârını havaya kaldırarak,
Ve peşinden (Ya Allah!) diye nara atarak,

Adeta şimşek gibi indirip birden bire,
Öyle kılıç çaldı ki o heybetli kâfire,

Yukardan aşağıya ikiye biçti onu.
İkiye bölünmüştü, hatta burnu ve boynu.

Çelik kalkan ve miğfer, bölündü ikiye hem.
Kâfir, o vuruş ile devrilip öldü hemen.

Merhab’ın öldüğünü görünce sahabiler,
Tekbir sedalarını, göklere yükselttiler.

www.gonulsultanlari.com